Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Mersin’deki çiftçilerin sorunları, engellilerin talepleri, uyuşturucu ile mücadele ve Gazze’deki son durum ile ilgili açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, “Uyuşturucuyla mücadelede yalnızca tedavi değil, sıkı denetim ve hukuki yaptırımlar da hayata geçirilmelidir. Geleceğimizi korumak için bağımlılıkla topyekûn mücadele şarttır.” dedi.
“Talebimiz, çiftçilerimizin mağduriyetlerini giderecek çözümün bulunması”
Basın açıklamasına seçim bölgesi olan Mersin’deki çiftçilerin sorunlarıyla başlayan Dinç, “Mersin’deki çiftçilerimizin meyve ağaçları ciddi manada etkilendiler. Bir don felaketi yaşandı. Sadece Mersin değil, Adana ve Çukurova bölgesi bu don olayından etkilendi. Çiftçi kardeşlerimizin sorunlarını dinledik. Çiftçiler, kara kara düşünüyorlar. Ciddi manada zarar gören çiftçilerimiz var. Bizim yetkililerden talebimiz, çiftçilerimizin mağduriyetlerini giderecek çözümün bulunması… Bu felaketten etkilenen çiftçilerimizin bölgeleri afet bölgesi ilan edilerek mağduriyeti giderilmelidir. Tarım Bakanlığı ile bu konuda iletişime geçeceğim. Mersin, çiftçilerimizin en yoğun olduğu illerden biridir. Mersin çökerse memleket çöker. Orası afet bölgesi ilan edilir ve çiftçilerimizin mağduriyeti giderilir.” dedi.
"Engelli kardeşlerimizin de olduğu unutulmamalı”
Diyarbakır ve Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği ziyaretlerde engellilerin taleplerini dinlediğini belirten Dinç, “Engelli vatandaşlarımız çok şey istemiyorlar. Sağlıklı bir şekilde hayatlarını idame ettirmek için bazı talepleri var. Her şeyden önce yapılan kaldırımlarda rampa konusunda talepleri var. Yapılan engelli rampaları da kullanışlı değil. Bu sorunların artık çözülmesi gerekiyor. Engelli kardeşlerimizin de olduğu unutulmamalı. Bununla birlikte şu an Türkiye’de kaç engelli olduğu net değil. 5-9 milyon arasında bir engelli sayısından bahsediliyor. İstihdam oranlarının da buna göre güncellenmesi gerekiyor. Engelli kardeşlerimiz temel ihtiyaçlara dahi ulaşmakta zorluk yaşıyor. Bununla birlikte özellikle bası yaralar diye ifade edilen yaralar var. Özel gereksinimli kardeşlerimiz için özel olarak üretilen 35 bin lira ücretli minderin tamamen ücretsiz olarak verilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Umarım engellilerin talepleri dikkate alınır”
Görme engelli öğrenciler ile bir araya geldiğini ifade eden Faruk Dinç, sözlerine şöyle devam etti:
“Diyarbakır’da görme ve duyma engelli çocuklarımızla bir araya geldik. Öğrencilerimiz, girdikleri merkezi sınavlarda şekilli sorulardan muaf tutulmasını istiyorlar. Braille alfabesi ile yazılmış kitapçıkların basılmasını istiyorlar. Nitelikli okullarda görme engellilere yönelik ek kontenjan açılmasını istiyorlar. Görme engelli öğrenciler pansiyonda kaldıklarında bakım aylıkları kesilmesin. Bazı aileler bakım aylıkları kesildiği için çocuklarını pansiyona göndermiyor. Görme engellilere yönelik yardımcı kaynakların görme engellilere uygun üretilmesini istiyorlar. Bursluluk sınavında görme engelliler için ek kontenjan açılmasını istiyorlar. Öğrencilere yönelik açılan kurslarda görme engelliler için taşıma hizmeti sağlanmasını istiyorlar. Umarım engellilerin talepleri dikkate alınır.”
“Bağımlıların rehabilitasyonu yalnızca kendi iradelerine bırakılmamalı”
“Uyuşturucu bağımlılığı, yalnızca bireyin değil tüm toplumun güvenliğini tehdit eden ciddi bir sorundur.” diyen Dinç, “Bu sorunun sebep olduğu tahribat her geçen gün artmakta, kontrolsüz bırakılan bağımlılar hem kendilerine hem de çevrelerine zarar vermeye devam etmektedir.” açıklamasında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen olaylarla ilgili hatırlatmalarda bulunan Dinç, şöyle devam etti:
“Örneğin, Bingöl’de madde bağımlısı bir kişi, 4 kişinin ölümüne ve birçok kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Benzer şekilde, Konya’da bir bağımlı, ailesiyle yaşadığı tartışma sonucu annesini ve kardeşini bıçaklayarak katletmiştir. Bu tür trajedilerin önüne geçmek için bağımlıların rehabilitasyonu yalnızca kendi iradelerine bırakılmamalı, kamu güvenliği ve huzuru da dikkate alınarak bu konudaki mevzuat etkili sonuç verecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.”
Uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde sıkı denetim yapılması çağrısında bulunan Dinç, “Uyuşturucuyla mücadelede yalnızca tedavi değil sıkı denetim ve hukuki yaptırımlar da hayata geçirilmelidir. Geleceğimizi korumak için bağımlılıkla topyekûn mücadele şarttır.” ifadelerini kullandı.
“Baronları hedef alan kararlı ve kapsamlı bir mücadele yürütülmeli”
Bağımlılıkla mücadelede sadece sokak satıcılarına yönelik tedbirlerin yeterli olmadığına dikkat çeken Dinç, “Uyuşturucu dağıtıcılarını, üreticilerini ve baronları hedef alan kararlı ve kapsamlı bir mücadele yürütülmelidir. Caydırıcı cezai işlemler etkin bir şekilde uygulanmalı ve toplum güvenliği sağlanmalıdır.” dedi.
"'Araplar bizim dostumuz, size ancak kefen gönderirler' ifadesi İslam dünyası için utanç verici"
Siyonist terör rejiminin Lübnan ve Suriye’deki saldırılarına değinen Dinç, şöyle devam etti:
“Siyonist terör rejiminin Lübnan'da ateşkes anlaşmasına rağmen beş noktada varlığını sürdürmesi, Suriye'deki işgal üslerinin sayısını artırması ve Gazze'de ateşkes şartlarına uymaması, bölgedeki istikrarı tehdit eden ciddi ihlallerdir. Özellikle, siyonist rejimin sözde savunma bakanlığının, ABD Başkanı Donald Trump'ın planı doğrultusunda Gazzelileri sürgün etmek amacıyla özel bir birim kurulduğunu açıklaması ve Gazze halkına dağıtılan bildirilerde yer alan 'Araplar bizim dostumuz, size ancak kefen gönderirler.' gibi ifadeler, İslam dünyası için utanç verici ve kışkırtıcı niteliktedir.”
4 Mart’ta düzenlenecek İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısının önemine değinen Dinç “Zirvede, siyonist terör rejimi ve ABD'nin Filistinlileri zorla yerinden etme planlarına karşı somut adımlar atılması ve Gazze'de HAMAS'ı dışlamaya yönelik girişimlere karşı ortak bir duruş sergilenmesi gerekmektedir. Arap ülkelerinin, Filistin halkının haklarını koruma konusunda kararlı bir tutum sergilemeleri, İslam dünyasının birliği ve dayanışması açısından kritik bir öneme sahiptir. Siyonist rejimin Lübnan, Suriye hatta Yemen’e taşınan saldırıları, bundan sonra da Gazze’de durmayacağının, tüm bölgeye kan ve gözyaşı yayacağının göstergesidir.” dedi.
Arap liderlerin Filistin meselesine kalıcı ve adil bir çözüm bulmak için hareket etmeleri gerektiğine vurgu yapan Dinç “Siyonist rejimin hukuka aykırı uygulamalarına karşı etkili ve fiili tedbirler almaları gerekmektedir. Zirvede, siyonist rejimin tanındığı tüm anlaşmalardan geri çekilme ile ekonomik ve siyasi baskı politikalarının uygulanmasına yönelik kararlar alınmalıdır. İslam dünyasının birlikte uygulayacağı tedbirler ABD ve siyonist dostu Batı’nın tehditlerini etkisiz kılacaktır. Ayrıca Gazze'nin yeniden inşası ve insani yardım çalışmalarının hızlandırılması, bölgedeki insani krizin hafifletilmesi açısından elzemdir.” dedi. (İLKHA)