Ekonomi

İhtiyaç Kredisi Faizlerinde Düşüş: Son İki Ayda 6,3 Puan Geriledi

Türkiye ekonomisinde dikkat çeken bir gelişme, ihtiyaç kredisi faizlerinde son iki ayda yaşanan düşüş oldu. Bankacılık sektöründeki mevduat faizleri sabit kalırken, özellikle bireysel kredi faizlerinde görülen bu gerileme, vatandaşlar için önemli bir fırsat yarattı. Peki, bu düşüşün arkasındaki nedenler neler? İşte detaylar...

Abone Ol

Mevduat ve Kredi Faizlerinde Dönüşüm

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan haftalık para ve banka istatistiklerine göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 6 Eylül haftasında 145 milyar liralık bir düşüş yaşadı ve 17,8 trilyon liraya geriledi. Bu süreçte mevduat faizlerinde kayda değer bir değişim gözlenmezken, bireysel ihtiyaç kredisi faizlerinde ciddi bir gerileme yaşandı.

İhtiyaç kredisi faiz oranı, iki ayda 6,3 puan düşerek yüzde 77,9'dan yüzde 71,7'ye geriledi. Bu oran, özellikle kredi çekmek isteyenler için daha cazip bir fırsat sunuyor.

Ticari kredi faiz oranları da aynı dönemde yüzde 60,9 seviyesine gerilerken, 1-3 ay vadeli ortalama TL mevduat faiz oranı ise yüzde 59,3 olarak kaydedildi. Ticari kredilere olan talep artarken, özellikle taksitli ticari kredilerde yüzde 0,67'lik bir yükseliş yaşandı. Bu, şirketlerin ve işletmelerin kredi kullanımı konusunda daha esnek hareket ettiğini gösteriyor.

Ticari Kredilerde Değişim

Mevduat bankalarındaki TL cinsinden mevduatlar, yüzde 1,74 düşüşle 10,4 trilyon liraya gerilerken, yabancı para cinsinden mevduat yüzde 0,42 oranında artış gösterdi. Bankalarda tutulan yabancı para mevduatı, 203 milyar dolara ulaştı ve bu tutarın büyük kısmı yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında bulunuyor.

Tüketici kredilerinde de artış gözlemlendi. Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 0,21 oranında artarak 1,71 trilyon liraya ulaştı. Özellikle konut kredileri ve kredi kartı bakiyelerinde yaşanan artış, bireylerin kredi kullanımına olan talebini gözler önüne seriyor.

İhtiyaç kredisi faizlerindeki bu düşüş, bireylerin borçlanma maliyetini önemli ölçüde azaltarak kredi çekme eğilimini artırabilir. Ancak, bu düşüşün sürdürülebilirliği ve ekonomiye uzun vadeli etkileri, Merkez Bankası'nın para politikalarına ve küresel ekonomik gelişmelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.