Son dönemlerde altın piyasasında artan sahtecilik olayları, kuyumcu esnafını ve vatandaşları ciddi şekilde tedirgin ediyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sahte altın üretimi daha da profesyonel hale gelirken, piyasaya sürülen ürünler artık ayırt edilemeyecek seviyeye ulaştı.
Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, sahte altın tehlikesine karşı kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla önemli açıklamalarda bulundu.
Yaşanan bazı dolandırıcılık vakalarının ardından kuyumcular, sahte altınlara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini dile getirmeye başladı.
Piyasada sahtesi üretilen gram altından bileziğe, çeyrekten pırlantaya kadar birçok ürün esnafı zorlarken, yetkililerin yeterli denetim ve yaptırımları uygulamaması tepkilere neden oluyor.
“Has külçe altının dahi sahtesi yapılıyor”
Sahte altın konusunun sadece gram altınla sınırlı olmadığını belirten Başman, “Sadece sahte gram altın meselesi yok. Sahte bilezikler, çeyrek ve yarım altınlar hatta pırlantalar bile piyasada dolaşıyor. Has külçe altınların bile sahtesini yapmışlar. Ancak bu mesele kamuoyunda duyurulmadığı için vatandaşlarımıza herhangi bir bilgi ulaşmıyor.” dedi.
"Teknoloji çok ilerledi, sahtecilik arttı"
Sahteciliğin artık her sektörde görüldüğünü ifade eden Başman, “Otomobil sektöründen tekstile, hatta sahte diplomalara kadar birçok ürünün sahtesi yapılıyor. Elbette altının da sahtesini yapacaklar. Teknoloji çok ilerledi. Eski yöntemlerle artık sahte altını tespit edemiyoruz.” diye konuştu.
Başman, bazı altınların kaplamalarının çok güçlü olduğunu, bu nedenle yalnızca kesilerek test edilebildiklerini belirtti. Esnafa yönelik uyarılarda bulunan Başman, “Paketli gelen altınları, müşteriden geldiği anda paketten çıkartın. Eğer ikna olmazsanız keserek kontrol edin. Şüphe duyduklarınızı almayın.” şeklinde konuştu.
“Altınları piyasaya kötü niyetli kişiler sürüyor”
Sahte altınların bilinçli olarak piyasaya sürüldüğünü kaydeden Başman, bu işin organize şekilde yer altında yapıldığını dile getirdi. Yaşadığı bir örneği paylaşan Başman, “Geçenlerde bir kadın alyans tipi bir bilezik getirdi. Bilezik bir esnafımızın yeni üretim tarzındaydı. Kadının beyanına göre 7-8 yıl önce alınmıştı ama firma o ürünü yalnızca 4 ay önce üretmeye başlamıştı. Bu kadar açık bir durumla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
“Esnaf mağdur oluyor”
Sahte altın konusunda en büyük mağduriyetin kuyumcu esnafı tarafından yaşandığını belirten Başman, “Bir dolandırıcının getirdiği sahte altın, iş yoğunluğundan dolayı gözden kaçabiliyor. Biz vatandaşlara sahte altın satamayız, satmıyoruz da. Bir miktar para için iş yerimi ve odamı lekeleyemem” dedi.
Altının tamamen sahte değil, ayar farkıyla piyasaya sürüldüğünü belirten Başman, “22 ayar yerine 14 ayar altın getiriliyor, ancak üzerindeki cila ile 22 ayar gibi gösteriliyor. Vatandaş bu durumu fark ederse polise başvurmalı. Mutlaka elinde belge ve ispat olmalı.” diye konuştu.
“Cezalar caydırıcı değil”
Tüm iş yerlerinde kamera sistemi bulunduğunu, şehirler arası iletişim ağlarının da aktif olduğunu vurgulayan Başman, “Bu tür olaylarda yapılan cezai işlemleri yeterli bulmuyoruz. Hiçbirinin tutuklandığını görmedik. Bu durum halkı aldatmaktır ve bir servetin yok olması anlamına gelir. Altın, milli serveti doğrudan etkiler” ifadelerini kullandı.
Bir ifade işlemi için 6 saat beklemek zorunda kalan esnafın iş yerinin kapalı kalmasından dolayı büyük sorunlar yaşadığını belirten Başman, bu nedenle çoğu zaman şikâyetten vazgeçildiğini söyledi.
"Günlerde takılan altınlara dikkat edin"
Vatandaşlara da uyarılarda bulunan Başman, “Günlerde ve düğünlerde takılan altınları kontrol edin. Aksesuar olarak satılan replika altınlar aracılığıyla insanlar yanılgıya düşebiliyor. Bu ürünlerin yasaklanması gerekiyor” dedi.
Başman, bu durumun kalpazanlık kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, buna rağmen replika altınların hâlâ satılabildiğini ve vatandaşların mağdur olabildiğini ifade etti. (İLKHA)