Mustazaflar Cemiyeti Batman İl Temsilciliği, "Şubat Ayı Şehadet Ayı" kapsamında, şehitleri anmak ve davalarını anlatmak amacıyla bir program düzenledi.

Nasıroğlu Külliyesi Konferans Salonu'nda gündüz bayanlara akşam ise erkeklere yönelik gerçekleştirilen programa, yoğun katılım sağlandı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda "Şubat Ayı Şehadet Ayı" temalı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Programda konuşan Şehidler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, "Allah’ın kelimesi, dini yücelsin diye mücadele ve mücahede edip bu uğurda öldürülen Müslümana şehit denir. Şehit ve şehadet kavramları İslam'i bir kavramdır ve naslarla tarifi yapılmıştır." dedi.

"Biz şehit olmayı şiddetle arzulayan bir Peygamberin ümmetiyiz"

İstanbul’da eğitime kar engeli İstanbul’da eğitime kar engeli

Şehadet kavramının yeni nesillere doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini ifade eden Çelik, "Her çağda olduğu gibi bu çağda da izzetimizi ve onurumuzu muhafaza etme adına mutlaka şehadet kavramını iyi bir şekilde kavramalı, çocuklarımıza anlatmalı ve bizden sonraki nesillere de bir miras olarak bırakmalıyız. İmanımızın gereği budur, Biz şehit olmayı şiddetle arzulayan bir Peygamberin ümmetiyiz. Biz Bedir'den, Uhud’tan, Ahzab’tan, Mute’den, Kerbela’dan süzülüp geldik. Şehadet bilincini nesilden nesile aktarmalı ve çocuklarımızı bu aşkla büyütmeliyiz. Çünkü ümmet olarak kurtuluşumuz şehadettedir." vurgusunu yaptı.   

"İman etmiş olduğumuz din, şehadet dinidir"

Şehadet ve şehitlik bilincinin yitirilmesinin, beraberinde zilleti getirdiğinin altını çizen Çelik, "Tarih boyunca İslam ümmeti şehadet kültüründen uzaklaştığı zaman, şehadeti, unuttuğu zaman, ölümden korktuğu zaman zilleti yaşamıştır. Ve ölümden korkmanın, şehadeti unutmanın bedelini bir ümmet olarak bizler ödemişizdir. Bunun bedelini kadınlar ve çocuklar ödemiştir, mazlumlar ve mustazaflar ödemiştir. Oysa iman etmiş olduğumuz din, şehadet dinidir, bu din şehadetle büyümüştür, bu din şehit kanları ile vücut bulmuştur. İslam ilk tebliğ edilebilirliği ortaya çıktığı andan itibaren, sürekli olarak İslam ağacı şehit kanları ile büyümüştür." dedi.

"Dünyayı değiştirmek için dünyaya gönderildik"

Çelik, konuşmasının devamında: "Bugün maalesef şehadet ve şehitlik bilincimizi yitirdik, dünyevileştik, dünya ve nimetlerine aldandık. Bu da bizi korkak karakterli topluluklar haline getirdi. Oysa biz dünyayı değiştirmek için dünyaya gönderildik. Fakat dünya bizi değiştirdi ve bunun cezası olarak kalplerdeki cesareteler yer değiştirdi. Kâfirlerden korkar hale geldik. Biz şehadeti unutunca Allah Teâlâ bizi büyük belalarla Haçlı ve Moğol belasıyla terbiye etti. Diyoruz ki; Ey Müslümanlar kalkınız, sizin tabii olmuş olduğunuz Peygamber, onun sahabeleri hangi dava için, hangi amaç için mücadele ettiyse, siz de kalkınız o dava için mücadele ediniz. O amaç için çarpışınız, yollara düşünüz ve Allah'ın izni ile adaleti ayakta tutan şahitler olunuz. Ama maalesef bu düsturu kavrayamadığımızdan dolayı bugün bizler bu haldeyiz. Şehadet kültürü ile Müslümanlar tarihe damga vurmuştur." diye belirtti.

"Ümmet tarihin karanlıkları içerisinde kaybolup gitmemiş ise bu şehitlerin kanları sayesindedir"

"Tarih boyunca bir kumandan, bir rehber ne zaman ki Müslümanları bir şehadet kültürü altında toplamış ise işte o zaman tarihi bizler yaşamışız." diyen Çelik, konuşmasının sonunda şunları söyledi:

"Müslümanlar olarak, ümmet olarak bizler tarihe damgamızı vurmuşuz. Ama ne zaman ki şehadet kültürünü unutmuş isek başkaları bizleri yönlendirmiştir. Bizim kaderimizi başkaları tayin etmeye kalmıştır ve bizler o kaderi mahkûm olarak yaşamaya kendimizi mecbur bilmişiz. Bir mümin ya şehitliğe talip olur, ya şehit olur ya da şahit olur. Şehit ve şahit bir birinden ayrılmayan iki kavramdır. Ve ancak bu iki kavram bir araya geldiği zaman gerçek manada anlamını bulur, bu anlam adeta bir elmanın iki yarısı gibidir. Şüphesiz ki Allah yolunda cihat eden, Allah için, bu ümmetin onuru ve şerefi için mücadele eden birçok Müslüman şehit oldu. İslam davası için değerli canlarını feda ettiler. Çünkü bu dava öylesine değerli bir davadır ki uğruna bedel ödenmesi lazım, en iyilerimizi feda etmek gerekir. Şehitlerin kanları İslam davasının diri kalmasını sağlayan can damarı olduğunu belirterek, şehitlerin bu misyonunu Müslümanların devam ettirmesi gerekir."

Program, Mustazaflar Cemiyeti Tiyatro Ekibinin şehadet ile ilgili bir tiyatro gösteriminin ardından yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha