Cenin’deki işgal saldırısı 83. gününde: Evler yıkılıyor, halk zorla göç ettiriliyor Cenin’deki işgal saldırısı 83. gününde: Evler yıkılıyor, halk zorla göç ettiriliyor

Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek ve hükümeti siyonistlerle ilişkileri sonlandırmaya çağırmak amacıyla Beştepe'de bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde yapılan barışçıl oturma eylemi polis şiddetiyle bastırılmıştı. Gözaltına alınan Fevziye Şenoğlu, Leyla Çakar, Sebiha Baturay, Sevim Aras ve Yusuf Şanlı hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün Ankara Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

"İsraille Ticaret Filistin'e İhanet', "Aksa'ya Selam Direnişe Devam" ve "Vanaları Kapat Gemileri Bağla" gibi sloganların suç unsuru sayıldığı iddianame, kamu vicdanını yaraladı.

Yargılama öncesi adliye önünde bir araya gelen vicdan sahipleri, Gazze için yükseltilen sesin bastırılamayacağını haykırdı.

"Artık çadırlarda yananlar yetmedi mi?"

Fevziye Şenoğlu, "Bir gün bu adliyede sandık olarak çıkacağımı hiç aklıma gelmezdi. Biliyorsunuz, 2 gün önce Adana’da adliyede mahkemeye çıktık. Orada da aynı şeyleri söyledik. Aynı şeyleri dinlendik. Arkadaşımızın dediği gibi, katil Amerika, katil israil. dünyaya terör yağarken, bırakın Gazze’yi, insanlığın düşmanı iken, ama bizden onları protesto ettiğimiz için bugün burada yargılanıyoruz. Biz, Allah’ın kadarıyla yargılamadan korktuğumuz için, diriliş gününden korktuğumuz için hayatımızı âlemlerin Rabbine teslim ettik, vahye göre şekillendirdiğimiz için. Bütün zalimlerden beri olmayı öğrendik. İşte bu zalimlerin başı büyük şeytan Amerika ve hamiliğini yaptığı israil dünyaya bırakın sadece terör ürettiği için bizler, sözü yerine söylemek için Beştepe'de 5 kez eylem yaptık ve dedik ki; 'Düşünün, arkadaşlar şunları diyenler, neden yargılansın?' Ama diyoruz ki, her zaman için 'taşları bağlamışlar, köpekleri serbest bırakmışlar.' 'Köpeksiz köye düşenler değneksiz geziyorlar.' Bunlar bizim atasözlerimiz. Bizler Ankara'ya geldik. Dedik ki, artık çadırlarda yananlar yetmedi mi? Evlatlarının parçalarını, poşetlerini toplayan yetmedi mi? Evlatlarının cesetlerine sarılarak uyuyanlar yetmedi mi? 'Atık vanalarını kapatın, BOTAŞ'tan petrolü kesin, çifte vatandaşlığı kaldırın, vanaları kapatın, limanlardan gemileri kapatın. Allah’ın indirdiğiyle hükmetmemeniz, hem kendi ülkemizde hem de Gazze’de zulüm üretiyor' dedik. Buna suç oldu. Biz de Beştepe’ye geldik, 6 Kasım’da eylem yaptık. Soruyorum, Gazze dostları ve hastanede yanan insanlar için eylem yapmak suç mudur? Suç mudur arkadaşlar? Şimdi biz bu mahkemeye gireceğiz. Bunun hiçbir suç olmadığını biz sorarak, normal andığımız mahkemede de haykıracağız." dedi.

"Bırakın Filistin'e destek olmayı lütfen israile desteği kesin"

Konuşmasının devamında Şenoğlu, şunları aktardı:

"7 Ekim’de, senenin devriyesinde, 'katliamlar var, savaş değil, orada bir soykırım var' dedik. Dedi ki, Ankara’ya gidelim, yine sözün yerinde söyleyelim, Beştepe'de söyleyelim ve diyelim ki: 'Bu zulmü, durdurun, bu zulme ortak olmayın.' Artık arkadaşlarımızla topluca şu kararı aldık. Bırakın Filistin'e destek olmayı, lütfen israile desteği kesin dedik. israile destek kesin dedik. Soruyorum arkadaşlar, bu suç mudur? O yüzden biz, israile çeliklerden tutunda kurşun geçirmez cam gönderen bir çok silah mesafesindeki petrolü gönderen, orada çadırlarda yakılan insanı sebebiyet veren gene kendi ülkemizi, gerek 57 güya İslam ülkesinin liderlerine ve dünyadaki bütün emperyalist güçlere karşı tepkimizi koyduk. Telin ettik. Bu telinden dolayı buraya yargılanıyoruz. Allah’a şükrediyoruz, onlar bizi hapse atsın. Hep diyoruz ki; 'Gazze dışında her yer işgal altında ama yüreklerimiz işgal ettirmeyeceğiz. Siz bizleri hapislere koysanız da işgal ettirmeyeceğiz.' Zafer, İslam’ın olacak. Zafer, Gazze’nin olacak. Zafer, direnen halkların olacak. Zafer, mazlumların olacak. Zafer, Allah’a inananların olacak. Zafer, garibanların olacak."

"Yargılanması gereken Filistin dostları değil, kirli işbirlikçileri"

Daha sonra kısa bir konuşma yapan Harun Özkarakaş, "Birazdan 7. Asliye Mahkemesi'ne doğru geçiyoruz. Mahkeme öncesi son kez şunları ifade etmek istiyoruz. Yargılanması gereken Filistin dostları değil, kirli işbirlikçileri. SOCAR şirketi bugün hâlâ petrol gönderiyor. Bu petrol, Gazze'de ölüm olarak dönüşüyor. Bugün Kürecik Radarı, katil Amerika'ya bilgi vermeye devam ediyor. Bugün siyonizme çifte vatandaşlığı olan, soykırıma katılan kişiler hâlâ Türkiye’de yargılanmıyor. Ancak Filistin dostları yargılanıyor. Biz, hukuk vesilesiyle Filistin dostlarının sindirilmesi çabasına karşı mücadele edeceğiz. Asla hukukun, bizim önümüzde sindirilmiş bir unsur olmasına izin vermeyeceğiz. 'Nehirden denize, özgür Filistin!' demeye devam edeceğiz. Esas suç, Filistin dostu olmak değil, soykırımla işbirliği içinde olmaktır. Nehirden denize özgür Filistin!" diye konuştu.

Fevziye Şenoğlu ile Harun Özkarakaş’ın açıklamalarının ardından aktivistler duruşma salonuna girerken, destekçileri adalet ve özgürlük talebini sürdürdü. "Eylemi yapanlar değil, insanlık onurunu çiğneyenler yargılanmalı" çağrısı yinelendi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA