İşgalin bu hamlesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden çekileceğini açıklamasından iki gün sonra geldi.
İşgal rejimi Dışişleri Bakanı Gideon Saar, BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Jurg Lauber'e yazdığı mektupta, "Karar, İnsan Hakları Konseyi'nde 2006'daki kuruluşundan bu yana israile karşı devam eden ve amansız kurumsal önyargılar ışığında alındı." dedi.
Saar, konseyin "siyasi bir araç ve israili karalamak ve meşruiyetini ortadan kaldırmak için belli siyasi amaçları ilerletmek amacıyla kullanılan kullanışlı bir platform haline geldiğini" savundu.
Konseyde bugüne kadar kabul edilen kınama kararlarının yüzde 20'sinden fazlasının işgalci rejime uygulandığını öne süren Saar, bunun "İran, Küba, Kuzey Kore ve Venezuela'ya karşı alınan kararların toplamından daha fazla" olduğunu iddia etti.
7 Ekim 2023'ten bu yana "Konseyin israile karşı yanlış bilgi ve kan iftirası yaymak için her platformu kullandığını" belirten Saar, X'te yaptığı paylaşımda, "Başkan Trump'ın haklı kararına katılan israil, konseyin açıkça uyguladığı antisemitizme artık tahammül göstermeyecek." ifadelerini kullandı.
İşgalci siyonist rejim başta 7 Ekim 2023 ile 19 Ocak 2025 arasında olmak üzere Gazze Şeridi'nde soykırım ve savaş suçu işleyerek on binlerce kişiyi kişiyi katletti, yüzbinlerce kişiyi yaraladı ve büyük bir yıkıma neden oldu. İşgal rejimi bu süreçte geçmişte de olduğu gibi hiçbir uluslararası yükümlülüğe uymadı. (İLKHA)