17 Ocak'ta başlayan 15 günlük sömestr tatili sonrası öğrenciler yarın yeni yarıyılın ilk zili ile ders başı yapacak. Ara tatilin etkisiyle öğrencilerde baş gösteren geç yatma ve uyanma durumları başta olmak üzere karne notuyla rehavete kapılma veya vazgeçme yaklaşımlarının eğitim öğretim işleyişini olumsuz etkilediğini ifade eden Rehber Öğretmen Ahmet Sarıhan, yarın başlayan 2'nci dönemin ilk haftasında yapılması gerekenlerin başında adaptasyon sorununun giderilmesi olduğunun altını çizdi.

Cizre’de okul müdürleriyle istişare toplantısı yapıldı Cizre’de okul müdürleriyle istişare toplantısı yapıldı

Öğrencilerde karne notlarına bağlı olarak ara tatilde oluşan olumlu-olumsuz yaklaşımları değerlendiren Sarıhan, "17 Ocak'ta 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk aşamasını nihayete erdirip karneleri öğrencilerimize vermiştik. 3 Şubat tarihinde eğitim öğretim yılımızın ikinci aşaması başlayacak. Bu 15 günlük tatil sürecinde ara sınıf öğrencileri dediğimiz sınav grubunda olmayan öğrenciler tatili biraz daha dinlenerek geçirdiler. Bizde öğrencilerimize bu yönde tavsiyelerde bulunduk." ifadelerini kullandı.

"İlk hafta zorla değil, motive edici uygulamalarla program çıkartılabilir"

Sınav grubu öğrencilerin durumlarına da değinen Sarıhan, "Sınav gurubu öğrencilere ise daha fazla konu eksikliklerini giderip, konu tamamlama üzere bir çalışma programı önermiştik. Tatil sürecinin faydaları olduğu gibi uyku düzeninin bozulması gibi dezavantajı da var. Dolayısıyla eğitim öğretimin ikinci dönemine başlarken velilerimize özellikle öğrencilerin uyku saatlerini düzene sokmalarını tavsiye ediyoruz. Ara tatildeki geç yatmalar eğitim öğretimin işleyişi açısından problem teşkil ediyor." dedi.

Özelikle okulların açıldığı ilk hafta velilerin öğrencileri çok sıkmamalarını tavsiye eden Sarıhan, "Bu 15 günlük tatilin devamında derse adaptasyonla ilgili bazı problemler öğrencide ortaya çıkabiliyor. Bu adaptasyonla ilgili süreci atlatmaları içinde bir program dahilinde süreç takip edilebilir. İlk dönemki karne notlarını göz önünde bulundurarak bir program değil de adaptasyonla ilgili bir yaklaşımda bulunmaları gerekiyor. Bunu öncelikle uyku düzeniyle ilgili kısmı düzene sokmaları gerekiyor. Düzenli bir ders çalışma programı eşliğinde veli öğrenciye koordineli bir şekilde ders çalışmasını sağlaması gerekiyor. İlk hafta olduğu için zorla değil, biraz daha motive edici uygulamalarla ve hafif tempoyla öğrenciye program çıkartılabilir." şeklinde konuştu.

"Karnenin iyi veya kötü olması, ikinci dönemin başarısında bir problem teşkil etmemeli"

Sarıhan, "Sınav grubu öğrencileri için ara tatili bir fırsat olarak görüyoruz. Okulun olmadığı bu 15 günlük süreci hazırlık öğrencilerinin eksikliklerini tamamlayabilecek bir fırsat olarak görüyorduk. Bu süreçte öğrencilerimize özelikle çok yoğun bir tempoyla çalışmalarını sağladık. İkinci dönem başladıktan sonra da öğrenci normal okul temposuyla birlikle sınav temposunu da devam etmeli. Bu süreç 20 Haziran tarihine kadar böyle devam etmeli." ifadelerine yer verdi.

İlk dönemle ilgili öğrenci-veli ilişkisinden karne sonrası bazı problemler ortaya çıktığının altını çizen Sarıhan, şu ifadelere yer verdi:

"Öğrenci karnesi kötü olduğu için bazı veliler tarafından eleştiriliyor. Bu geçti artık. İlk dönemin karnesinin iyi veya kötü olması, ikinci dönemin başarısında bir problem teşkil etmemesi lazım. İki dönemi de ayrı ele almak gerekiyor. Öğrencinin ilk dönem karnesinin çok iyi olması bu dönem rehavete sokup çalışmamasına engel olmaması gerekiyor. Öğrencinin karnesi kötüde olabilir, bu öğrenci de bu ikinci dönemi fırsat bilip karnedeki notların düzelmesi için çaba sarf etmeli. Bu konu da velileri öğrencilere karşı anlayışlı olmayı tavsiye ediyoruz."

"Ödüllendirme metodu uygulayıp onların daha iyi bir seviyeye gelmesi için çaba sarf edelim"

Adaptasyon konusuna da değinen Sarıhan, "Öncelikle çocuğumuz uzun bir ilk dönemden geçti, onlara adaptasyonla ilgili zaman tanımamız gerekiyor. Öğrencilerin bu tatilde ödevleri, uyku düzenleri ve günlük aktiviteleri değişti. İlk hafta çok fazla yüklenmeden bir program oluşturup ikici hafta da ise eskisi gibi bir tempoyla ders başı yapması lazım. Öğrencilerin konsantrasyonunu artırmak için programlar yapalım. Bazen veli söylemlerinde öğrenciye hakaret ve ötekileştirme de bulunabiliyor." diye belirtti.

"Veliler öğrencileri sadece okul başarısıyla ölçüp değerlendirmesinler" diyerek konuşmasını sürdüren Sarıhan, "Evet, okul belki bir başarı kriteri olabilir ama sonuçta öğrencilerimizin fiziksel ve psikolojik sağlığında bizim için önemlidir. Bu konuda öğrencilere yardımcı olmaya çalışalım. Okulu öğrencinin farklı bir gözle görmesini sağlayalım. Okul öğrencimiz için bir amaçtan ziyade başarılı olmak için bir araç olarak kullanmasını sağlayalım. Derslerle ilgili başarısında onu ekstra motive edecek bazı aktiviteler öne sürebiliriz. Ödüllendirme dediğimiz metodu uygulayıp onların daha iyi bir seviyeye gelmesi için çaba sarf edelim." dedi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha