Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi tarafından düzenlenen 2025 Ramazan Etkinlikleri devam ediyor.

Etkinlikler kapsamında Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Salonu'nda; Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi Baş İmam Hatibi Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın konuk olduğu bir söyleşi programı gerçekleştirildi.

"42. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı" açıldı "42. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı" açıldı

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, söyleşide "Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları" konusunu anlattı.

"Takvaya en çok yaklaştıran ibadet oruçtur"

Orucun, takvaya en çok yaklaştıran ibadet olduğunu belirten Prof. Ay, "Bir sıcak yaz günüde Malatya'nın Beydağı eteklerine doğru yürümeye çıksanız, çok güzel bir su gözesine denk gelseniz, kaynıyor böyle pırıl pırıl, hava sıcak su ise soğuk; oruçlusunuz, sizi gören hiç kimse de yok; sizin hiç gidip de eliniz orda, nasıl olsa kimse yok şuradan bir yudum su içeyim der misiniz? Demezsiniz. Neden demiyor sunuz? Çünkü imanınız diyor ki; olur mu, ben oruçluyum. İşte bunun için takvaya en çok yaklaştıran ibadet oruçtur" ifadelerini kullandı.

"Oruç sadece Allah rızası için tutulur"

Prof. Ay, oruç ibadetinin farklılığına değinerek; Namaz, Hacc, zekat gibi ibadetlerin görünürlüğünün olduğunu ancak oruçlu kimsenin dışarıdan biline bilirliğinin olmadığını, oruçlu olunduğunu sadece Allah'ın bildiğini vurgulayarak, "Hiç kimsenin olmadığı bir zamanda bile orucumuzu bozmayışımız, Allah için tuttuğumuz orucun ta kendisidir" dedi.

"O yaz gününde elini suya uzatmayan bir mümin, orucu Allah için tuttuğu sebeple değerlidir" diyen Prof. Ay, her akşam iftar saatinde birkaç dakika tefekkür yapmanın önemine değindi.

"Her akşam iftar saatinde birkaç dakika tefekkür edelim"

Prof. Dr. Ay, şöyle devam etti: "İftar vakti girmeden önceki birkaç dakikayı mutlaka ayırarak kendimizle, Rabbimizle söyleşeceğimiz; O'na, verdiği bu imkandan dolayı hamd-ü sena edeceğimiz böyle birkaç dakikamız olmalı ki bu sevinç anı içimize dolsun. Bu Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sözüdür. O Sadık-ul Vadil Emin'dir. Böyle buyuruyorsa böyledir. Yaşayamıyorsak bizim eksikliğimiz vardır, bunu da bilelim. O, 3-5 dakika eğer değerlendirilse; gözlerimiz kapalı, kalbimizden Rabbimize niyazlarımızı, şükürlerimizi arz ettiğimiz o anda bize O'nun lütfettiği sevinç anını emin olun yaşarız ve artık ezan okunduğu anda sizin ne suda gözünüz olur ne de çorbada; o anı kaçırmak istemezsiniz. Rabbim cümlemize bunu yaşamayı nasip etsin."

"Sahura kalkmadan iftar anındaki sevinci beklemeyin"

Hazreti Peygamberle birlikte 9 yıl Ramazan orucu tutan Ashab-ı Kiram'ın verdiği bilgiler çerçevesinde ortaya çıkanları paylaştığını kaydeden Prof. Dr. Ay, "Bir insanın orucu seher vaktinde başlamazsa o orucun iftar anında sevinci olmaz deniliyor. Yani sahura kalkmadan iftar anındaki sevinci beklemeyin. Çünkü sahur, seher vaktidir. Seher vakti; Rabbimizin, uyanık olan kullarına ne isterlerse vereceği teminatı olan bir vakittir. Seher vakti, Peygamberimizin teheccütlerle Rabbine yalvardığı vakitlerdir. Sahur vakitlerinde bereketler vardır." bilgilerini verdi.

Prof. Dr. Ay, başkalarını çekiştirmek anlamına gelen gıybet etmenin de oruca zarar verdiğini belirterek gıybetten uzak durulmasının önemine değindi.

Programın sonunda Malatya Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Ramazan Ayhan tarafından Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'a, kayısı takdim edildi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA