HÜDA PAR'ın Kürt meselesinin tarihi, toplumsal ve siyasi boyutlarının ele alındığı "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" Diyarbakır'da gerçekleşti.
İki gün 4 oturum şeklinde yapılan çalıştayın son oturumda HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, Kürtçe bir sunum yaptı.
"Kürt milleti olarak saklı bir millet değiliz"
Yöneticilerin, Kürt halkına karşı olan görevlerini yerine getirmediğini belirten Serkan Ramanlı, "Peki, ama biz haklarımızı koruma noktasında ne durumdayız? Acaba bizler görevimizi yerine getiriyor muyuz yoksa getirmiyor muyuz? Biz Kürd milleti saklı bir millet değiliz. Köksüz değiliz, tarihimiz, kültürümüz var, geleneklerimiz var, dilimiz zengin bir dil. İşte görüyorsunuz, sanatçılarımız ve aydınlarımız etrafımızdalar. Sadece bunlar da değil. Onlarca büyük ve öncümüz var. Peki, onlardan haberimiz var mı? Kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, köklerimizi biliyor muyuz? Yenilikçi sloganları bırakın, kendimizden haberimiz var mı yok mu?" dedi.
Ramanlı, "İslam ile şereflenmeden önce, Allah’ın vahyi bize ulaşmadan önce ne durumdaydık. Rum ve Pers imparatorlukları arasında eziliyorduk. Ne ismimiz ne kıymetimiz vardı, nede kimse bizden bahsediyordu. Elhamdülillah Allah’ın sesini işittiğimizde, bizler Allah’ın vahdetini kabul ettikten sonra, Peygamber aleyhisselamı sevdikten sonra, İslam ile müşerref olduktan sona bizim de sesimiz çıkmaya başladı. Ondan sonra herkes Kürtlerin de olduğunu öğrendi. Tarih meydanına adım attılar. Kahramanlıklarıyla, yazarlarıyla, sanatçılarıyla, Şeyh ve Mollalarıyla ses ve renk oldular." diye ekledi.
"Bugün Kürdistan 4 tane Müslüman kardeş devlet arasında paylaştırılmış durumdadır"
Fransız ihtilalinden sonra her kavmin koşarak kendi devletini kurmak istediğini ifade eden Ramanlı, "100 yıl önce oldu ve bitti. Bizler yine tarihi bir noktaya geldik ki acaba bizler yine birbirimizi bırakacak mıyız yoksa bu fırsatı değerlendirecek miyiz? Bu mesele hakkında söylenmeyen hiçbir şey kalmadı. Artık her şeyi biliyoruz. Peki, bizim eksiklerimiz nelerdir? Nerede eksik yapıyoruz ki başarılı olamıyoruz. Bugün Kürdistan 4 tane Müslüman kardeş devlet arasında paylaştırılmış durumdadır. İran’da Farslılarla beraber Kürtler var. Irak ve Suriye Kürtleri, Araplarla yaşıyorlar. Ve bizler Türk kardeşlerimizle yaşıyoruz. Bizler beraber yaşıyoruz. Her birimizin başımızdan geçenler de farklı farklıdır. Daha bazıları silah ve dövüş ile hayatlarını devam ettiriyorlar. Bazıları beraber yaşam sürüyorlar." ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de halkımızın bir öncüsü yoktur"
Ancak halen söz konusu 4 devletin de Kürt kardeşlerinin değerini bilmediğini söyleyen Ramanlı, "Belki onların bile Kürtler ile yaşamanın ne gibi bir avantajının olacağından haberleri yoktur. Belki de şuan zayıf olmalarının sebeplerinden biri de budur. Ancak biz tekrar kendimize dönelim ve bakalım bizler ne haldeyiz. İşte gördüğünüz gibi fotoğraflarını etrafa astığımız tüm önderlerimiz, şeyh, alim ve ilim insanlarıdırlar. Rehberlerimiz hep Allah dostlarıdırlar. Ancak bu kaç yıldır özellikle Türkiye’de halkımızın bir öncüsü yoktur. Kıymetli şeyh ve alimlerimiz, daha ne zaman kadar oturup halkınıza destek olmadan halkınıza öncü olmayacaksınız. Bugün bizlere öncü olma iddiasıyla ortada dolaşanlar ne kendilerine ne de bizlere faydaları olmayanlardır." değerlendirmesinde bulundu.
Kürt halkının yerine getirmesi gereken vazifelerinin bulunduğunu söyleyen Ramanlı, "Peki nedir bunlar? Bunların başında dilimize sahip çıkmak geliyor. Dilimiz sahipsiz kalmış. Dilimizi yetim bırakmışız. Bu devletin bir ayıbı ve utancı olduğu gibi bizim de bir ayıbımız ve utancımızdır. Bu alanda ne kadar çalışırsak o kadar gelişiriz. Çünkü biz kendimize sahip çıkmazsak yöneticiler neden bizlere sahip çıksınlar? Bizlerin de bu alanda emek vermesi gerekmektedir." dedi.
"Kardeş dediğin gerektiğinde kardeşi için kanını dökmektir"
Ramanlı, "Bugün artık kendi kendimize sahip çıkma sürecine geldik. Davanızı, amacınızı işe yaramayanların omuzlarına ve ellerine bırakmayın. Yine iş yapacak olanlar bizleriz. Bizler yükümüzü alacağız ve gideceğiz çünkü bu kendi yükümüzdür. Saatlerce kendimizi ‘neden geç kaldık, bu konuları konuşmadık’ diye eleştirebiliriz. Kendimizi tenkit edeceğiz ancak bu günden itibaren seri adımlar da atacağız. Kimseye düşman olma peşinde değiliz. Hazreti Ali’nin dediği gibi, ‘Bütün insanlıkla eşitiz, Müslümanlıkta da kardeşiz.’ Kardeş dediğin gerektiğinde kardeşin için kanını dökmektir. Elhamdülillah bunu ispatladık da. Bugün değil. Cumhuriyet kurulmadan hemen önce bizler Fransızlara, Ruslara, İngilizlere, İtalyanlara karşı beraber savaşmadık mı? Savaştık. Malazgirt’te bizler ve Türk kardeşlerimiz beraber değil miydik? Beraberdik." şeklinde konuştu.
"İslam ümmeti olarak ayrı olmayı değil bir olmayı istiyoruz"
Son zamanlarda PKK’nın silah bırakma meselesinin tartışıldığını aktaran Ramanlı, "Bugün sadece biz HÜDA PAR olarak değil, diğer siyasi partiler, STK’lar dahil hepimiz oturup ‘Kurtuluşumuz, faydamız nerededir?’ diye düşünmeliyiz. Kürt halkı için hangisi iyidir? Kürt meselesi tartışıldığında Kürtler merkeze alınmalıdırlar ve Kürtler için hangisi iyiyse onun peşinden gitmeliyiz." dedi ve şunları ekledi:
"Biz Kürtler Türkiye’den ayrılma iddiası gütmüyoruz. Türkiye’de yaşayan Kürtlerin yüzde 90’ı Türkiye’den ayrılma iddiasını desteklemiyorlar. Diyorlar ki ‘Haysiyetli, değerli bir hayat bize kafidir. Ancak varlığımız, kimliğimiz, dilimiz devlet tarafından kabul edilmelidir.’
Tabi ki Kürtlerin hak ve taleplerini gündemimize aldığımız zaman ona göre düşünüp konuşmamız gerekmektedir. 40 yıldan fazladır, silah, çatışma ve ölümlerle bir mücadele devam ediyor. Ölüm var, peki sonuç var mı? Faydasınız gördük mü? Kimse evet diyemez. Peki, yol nedir o zaman? Yol meşru olandır. Her şeyimiz var ama ancak bir olunca yönetimden bir şeyler isteyebilir ve alabiliriz.
Şunu bilmeliyiz ki silaha ihtiyacımız yoktur. Yolumuza sivil bir şekilde meşru ve siyasi olarak devam etmeliyiz. Çünkü bugün öyle bir seviyeye geldi ki silah, Kürt meselesinin önünde engel olmuştur. Şunu da bilmeliyiz ki biz Kürtler tarihimize bağlı olursak Türk kardeşlerimize de faydalı oluruz.
Syces-Picot’un bölgelerimiz arasına koyduğu sınırları, Allah ne gönlümüzü nede ruhumuzu ona bağlamıştır. Bizler vahdaniyet istiyoruz. İslam ümmeti olarak ayrı olmayı değil bir olmayı istiyoruz. İslam ümmetinin birliğini isterken nasıl Kürtlerin parçalanmasını isteyebiliriz. Bunun için de en başta Kürtlerin bir olması gerekmektedir. Önce bunu sağlamalıyız. İşte o zaman kendimize de etrafımıza da kıymet ve değer katabileceğiz."
Ramanlı, konuşmasının sonunda okullarda seçmeli ders olarak anadilde eğitimi seçmeleri için ebeveynlere ve çocuklara çağrıda bulundu. (İLKHA)