Şanlıurfa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Abdullah Açıkgöz, özellikle kentte artan şap hastalığı hakkında İLKHA’ya konuştu.

Açıkgöz, şap hastalığına karşı alınan önlemler kapsamında kentte yılda iki kez yapılan aşılama uygulamasının üç defaya çıkarıldığını belirtti.

Şap hastalığının hayvanlar arasında solunum yoluyla hızla yayılan viral bir hastalık olduğunu belirten Açıkgöz, özellikle büyükbaş hayvanlarda ekonomik kayıplara neden olduğunu ifade etti.

Hastalığın kesin bir tedavisinin bulunmadığını dile getiren Açıkgöz, aşılamanın en etkili korunma yöntemi olduğunu vurguladı.

Hastalığın insanlara bulaşma riskinin düşük olduğunu ifade eden Açıkgöz, tedavi sürecinde kullanılan ilaçların vücutta kalıntı süresine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. İşletmelerde düzenli aşılama yapıldığında büyük sorunların yaşanmayacağını aktaran Açıkgöz, hayvan sahiplerine hijyen ve karantina kurallarına uymaları yönünde çağrıda bulundu.

Kent genelinde 320 serbest veteriner hekim ve 250 kamu veteriner sağlık personelinin aşılama çalışmalarında görev aldığını belirten Açıkgöz, hayvan pazarlarının da yeniden açılacağını ifade etti.

“Özellikle solunum yoluyla etkin bir şekilde bulaşır”

Abdullah Açıkgöz

Açıkgöz, “Şap hastalığı viral bir hastalıktır. Hayvanlardan hayvanlara, özellikle solunum yoluyla etkin bir şekilde bulaşır. Daha çok büyükbaş hayvanlarda ekonomik kayıplara sebebiyet vermekte, ağızda, burunda, dudaklarda, damakta, ayak ve tırnaklarda yaralar oluşturmakta, meme loblarında süt verimini azaltmaktadır. Hayvanın ağzında yara oluştuğu için beslenmesi zorlaşmakta ve hızla zayıflamaktadır. Bulaşma oranı yüksek olan bu hastalığa karşı Tarım Bakanlığı her yıl ülke genelinde iki, ilimizde ise üç defa olmak üzere tüm işletmelere şap aşısı uygulamaktadır. Genel anlamda şap hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak semptomatik tedavi ile hayvan rahatlatılmaya çalışılmaktadır. Bu hastalıktan korunmanın en etkili yolu aşılamadır. Ülkemizde hem Tarım Bakanlığı hem de sahada görev yapan serbest veteriner hekimler tarafından şap aşısı uygulanarak hayvanların bu hastalıktan korunması sağlanmaktadır.” dedi.

“Tedavi sürecinde kullanılan ilaçların vücutta kalıntı süresi dikkate alınmalı”

Şap hastalığının insanlara bulaşma riski hakkında konuşan Açıkgöz, “Şap hastalığının yedi farklı serotipi ve alt türleri bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalık görüldüğünde mutlaka numune alınarak hangi serotip olduğu tespit edilmelidir. İlimizde yaklaşık iki, iki buçuk aydır şap hastalığı görülmektedir ve artık son dönemine girilmiştir. Tarım Bakanlığı yetkilileri tarafından hayvanlardan alınan numuneler sonucunda hastalığın serotipi belirlenmiş ve gerekli aşılama çalışmaları yapılmaktadır. Şap hastalığı zoonoz bir hastalık olmakla birlikte insanlara bulaşma riski oldukça düşüktür. Yalnızca bazı kişilerde aft oluşumuna neden olabilir. Bunun dışında insan sağlığı açısından büyük bir risk teşkil etmez. Hastalığa yakalanan hayvanlara semptomatik tedavi uygulanmakta, ilaç ve antibiyotikler kullanılmaktadır. Tedavi sürecinde kullanılan ilaçların vücutta kalıntı süresi dikkate alınmalı, hayvanların eti ve sütü bu süreye uygun şekilde tüketilmelidir. Eğer hayvanlara insan sağlığını olumsuz etkileyebilecek ilaçlar uygulanmışsa, sütlerinin içilmesi uygun değildir.” diye konuştu.

Uzmanlardan ailelere uyarı: Fazla YouTube izlemek, çocuğu sosyal hayattan izole ediyor! Uzmanlardan ailelere uyarı: Fazla YouTube izlemek, çocuğu sosyal hayattan izole ediyor!

“Aşılama düzenli olarak yapıldığında büyük bir sorun yaşanmayacaktır””

Farklı ülkelerden getirilen hayvanların farklı serotiplerle hastalığı taşıma riskinin olduğunu belirten Açıkgöz, “İşletme sahipleri genellikle bu konuda bilinçlidir. Büyük işletmeler, hayvanlarını işletmeye aldıklarında şap hastalığına karşı aşılamalarını yapmaktadır. Ancak farklı ülkelerden gelen hayvanların farklı serotiplerle hastalığı taşıma riski bulunmaktadır. Bu nedenle, hastalığın ilk görüldüğü bölgede mutlaka numune alınmalı ve hastalığın serotipi belirlenerek uygun aşılama yapılmalıdır. Hayvan sahiplerinin, işletmelerinde yılda en az iki defa olmak üzere altı ay arayla aşılama yapmaları gerekmektedir. Bu aşılama düzenli olarak yapıldığında büyük bir sorun yaşanmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Özellikle sınır illerinde aşılama sayısı artırılmıştır”

Şap hastalığının Türkiye'nin en önemli hayvancılık sorunlarından birisi olduğuna dikkat çeken Açıkgöz, son olarak şunları söyledi:

“Şanlıurfa genelinde yaklaşık 320 serbest veteriner hekim ve 250 civarında kamuda çalışan veteriner sağlık personeli bulunmaktadır. Bu ekipler, sahada her yıl iki kez işletmelere giderek aşılama çalışmalarına katkı sunmakta ve hayvan sahiplerini bilinçlendirmektedir. Karantina uygulaması bu noktada büyük önem taşımaktadır. Hastalık görülen işletmelerde hayvan hareketliliği en az 30 gün boyunca kısıtlanmalıdır. İlimizde hastalık görüldükten sonra hayvan pazarları bir süreliğine kapatılmış olup, yarın itibarıyla çoğunun tekrar açılması beklenmektedir. Ancak işletme sahipleri, yeni hayvan alırken aşı durumuna dikkat etmeli ve yeni gelen hayvanları bir süre ayrı bir yerde tutarak karantina uygulamalıdır. Şap hastalığı, Türkiye'nin en önemli hayvancılık sorunlarından biridir. Büyükbaş hayvanlarda ciddi ekonomik kayıplara yol açarken, küçükbaş hayvanlarda genellikle belirgin semptomlar görülmemekle birlikte yavru ölümlerine sebep olabilmektedir. Bu nedenle Tarım Bakanlığı aşılama çalışmalarını hızlandırmış, ilimizde yılda iki kez yapılan aşılamayı üç defaya çıkarmıştır. Özellikle sınır illerinde aşılama sayısı artırılmıştır. Ancak alınan önlemler tek başına yeterli değildir. Hayvan sahipleri hijyen kurallarına dikkat etmeli, hayvan alım ve nakillerinde gerekli önlemleri almalıdır.” (İLKHA)

Kaynak: ilkha