6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümünde yayımlanan raporlarını bir kez daha paylaşan Demir, hazırladıkları raporda; 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, depremlerin 11 ilde yol açtığı yıkım, deprem sonrası yapılanlar ve deprem bölgesi sorun ve talepleri gibi durumlar etraflıca ele alındığını belirtti.

Demir, raporun depremler sonrası yapılanlar ve bunları yerinde muhatabından öğrenmek, durumu yerinde gözlemlemek amacıyla hazırlanıp durum tespiti yapıldığını ifade etti.

Demir tarafından TBMM gündemine getirilen raporun tamamı şöyle:

"GİRİŞ

6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, 11 ilde büyük yıkıma ve on binlerce can kaybına neden oldu. Resmi kayıtlara göre 53 bin 537 kişi vefat etti, 107 bin 213 kişi yaralandı, 540 kişi ise kayıp durumda. 676 bin 946 konut ağır hasarlı veya yıkık olarak kaydedildi. Bu büyük afet, Türkiye’nin afetlere hazırlıksız olduğunu ortaya koydu.

HÜDA PAR, depremin ilk anından itibaren Afet Koordinasyon Merkezi kurarak sahada aktif çalışmalar yürüttü. 6 Şubat-15 Mart 2023 tarihleri arasında 11 ilde 59 ilçe ve 1.496 kırsal mahallede yetkililer, muhtarlar ve depremzedelerle birebir görüşerek ihtiyaçları kayıt altına aldı.

Genel İdare Kurumuz Depremin 2. yıldönümünde etkilenen bölgelerdeki sorunları yerinde tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla “Deprem Araştırma Komisyonu” oluşturulması kararını aldı. Komisyonumuz, özellikle Adıyaman, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep başta olmak üzere 11 ilde saha çalışmaları yaparak resmi makamlar, STK’lar, esnaf ve depremzedelerle görüştü.

Genel Başkan Vekilimiz, Parti Sözcümüz, Halkla İlişkiler, Eğitim ve Gençlik Politikaları Başkanlarımız ile Genel İdare Kurulu Üyelerimiz ve İl Teşkilatlarımız, 01-31 Ocak 2025 tarihleri arasında deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu da Adıyaman ve Hatay’ı ziyaret etti.

Araştırma Komisyonumuz depremzedeler, esnaf, STK’lar ve yetkililerle görüşerek mevcut durumu yerinde tespit etti. Elde edilen veriler doğrultusunda sorunları görünür kılmak ve çözüm süreçlerine katkı sağlamak amacıyla bu raporu hazırladı.

1. BÖLÜM: VERİLER

6 Şubat Depremlerinin Etkileri ve Mevcut Durum

Demografik Yapıya Etkisi

6 Şubat Depreminden 14 milyon insanımız doğrudan etkilendi. Depremden etkilenen 11 ilin toplam nüfusu 14 milyon 13 bin 196 olup, bu Türkiye nüfusunun %16,4’üne denk gelmektedir. Bölgede 1,7 milyon Suriyeli bulunmaktadır. Deprem sonrası bölgede nüfus 1,2 milyon kişi azaldı.

İstihdam ve İş Gücüne etkisi

Bölgede 3,8 milyon kişi istihdam edilmekte olup, ülke istihdamının %13,3’ünü oluşturmaktadır. Ancak, bölgedeki işsizlik oranı Türkiye geneline göre daha yüksek seyretmektedir.

Hasar Durumu ve Yeniden İnşa Süreci

676 bin 946 konut, 115 bin 312 ticarethane ve 25 bin 543 ahır/samanlık ağır veya orta hasarlı olarak kaydedildi. En büyük konut hasarı 250 bin Hatay, 111 bin Kahramanmaraş ve 102 bin Malatya’da; ticarethane hasarı ise 20 bin Kahramanmaraş, 17 bin Malatya ve 11 bin olarak Gaziantep’te görüldü.

Deprem sonrası konut sektöründeki toplam hasar 60,7 milyar dolar olup, bunun 54,7 milyar doları konutların yeniden inşası için hesaplandı.

Hak Sahipliği ve Kurumların Ödemeleri

Şu ana kadar 282 bin kentsel, 104 bin kırsal konut ve 36 bin işyeri için hak sahipliği tespiti yapılmıştır. 2024 yılı için 135 milyar TL ödenek ayrılmış, ancak hak sahipliği ile konut tahsisi arasındaki dengesizlik devam etmektedir.

Afet Konutları ve Konteyner Kentler

405 bin 505 konut ve 83 bin 149 köy evi planlandı. Bugüne kadar 169 bin 171 konut teslim edildi. 2025 yılı sonuna kadar 452 bin 983 bağımsız bölümün daha teslim edilmesi hedeflenmektedir. Ancak teslim edilen konutların bir kısmı henüz ikamete uygun hale gelmemiştir ve birçok depremzede hâlâ konteynerlerde barınmaktadır.

Halen 392 Konteyner kentteki 211 bin konteynerde 675 bin kişi yaşamaktadır. Başta Hatay ilimiz olmak üzere tüm deprem bölgesindeki konteynerlerde hayat şartları giderek zorlaşmaktadır.

Eğitim Durumu

Bölgede 20 bin 340 eğitim binasından 60’ı yıkılmış, 1.591’i orta ve üstü hasarlı, 12 bin 119 derslik kullanılamaz hale gelmiştir. Planlanan 22 bin yeni derslik tamamlandığında toplam derslik sayısı 129 bine ulaşacaktır. Ancak öğretmen açığı ve yeni konut alanlarında okul eksikliği nedeniyle eğitim sorunu devam etmektedir.

Sağlık Durumu

Deprem bölgesinde 134 hastane hasar almış, 20’si ağır, 21’i orta, 93’ü az hasarlı olarak kaydedilmiştir. Sağlık yatırımları kapsamında 18 ikinci basamak sağlık tesisi ve 50 birinci basamak sağlık merkezi planlanmış, bazı hastaneler tamamlanmıştır. Ancak Hatay, Malatya ve Adıyaman’da uzman doktor ve tıbbi ekipman eksikliği devam etmektedir.

2. BÖLÜM – YERİNDE İNCELEMELER

Deprem Bölgesindeki Genel Sorunlar ve Talepler

Depremden en fazla zarar gören illerde, geçen iki yıla rağmen temel sorunların büyük ölçüde giderilemediği tespit edilmiştir. Sorunlar, bölgedeki tüm illerde benzerlik göstermektedir.

Enkaz Kaldırma ve Yeniden İmar

Enkaz kaldırma ve hasarlı binaların yıkımı yavaş ilerlemekte, özellikle Adıyaman, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep'in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde süreç devam etmektedir. Bu gecikme; hava kirliliği, sağlık riskleri, trafik tıkanıklıkları ve temel hizmetlerde (doğalgaz, elektrik, su, internet) uzun süreli kesintilere neden olmakta, bölge halkının günlük yaşamını ve ekonomiyi olumsuz etkilemektedir.

Çevre sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yetersizdir. Yıkım sırasında sulama yapılmaması ve hafriyatın brandasız araçlarla taşınması, asbest ve zararlı maddelerin yayılmasına yol açmaktadır. Ayrıca, kontrolsüz yıkımlar nedeniyle yakındaki sağlam binalar zarar görmekte ve halk arasında endişeye neden olmaktadır.

TOKİ konutları bölgenin iklimi ve kültürel yapısına uygun değildir. Balkon sayısının yetersiz olması, ebeveyn banyosu gibi özelliklerin eksikliği halkın yaşam tarzına uyumu zorlaştırmaktadır. Yerinde dönüşüm projeleriyle ilgili halk yeterince bilgilendirilmemekte, hak sahiplerinin rızası alınmadan yürütülen projeler sürecin adil olmadığı algısını güçlendirmektedir.

Kırsal bölgelerde konut yapımı gecikmektedir. Özellikle dağlık köylerde, firmalar yüksek maliyet beklentisi nedeniyle inşaat sürecine başlamamakta, bu durum mağduriyeti artırmaktadır.

İnşaat sektöründe denetimsizlik nedeniyle kalite sorunları sürmektedir. Eksik ve kalitesiz malzeme kullanımı şikayetlere neden olmakta, yüklenici firmaların işçi haklarını ihlal ettiği yönünde iddialar bulunmaktadır. Denetimlerin sıkılaştırılması gerekmektedir.

Hatay kırsalında elektrik aboneliği sorunu devam etmektedir. Bu nedenle hak sahipleri konutlarına taşınamamakta, esnaflar iş yerlerinde jeneratör kullanmak zorunda kalmaktadır.

Adıyaman'da konut teslimlerinde usulsüzlük iddiaları vardır. Zemin ve en üst katlar teslim edilirken, orta katların yüksek fiyatla satılacağı belirtilmektedir.

Deprem bölgesinde cami ihtiyacı giderilememiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, bölgedeki camilerin yeniden inşasına öncelik vermemekte, aksine bağış toplamaya devam etmektedir.

Barınma ve Hayat Şartları

Konteyner kentlerde yaşam koşulları giderek kötüleşmektedir. İzolasyon eksikliği, su sızıntıları ve tesisat arızaları nedeniyle sağlık riskleri artmaktadır. Elektrik ve su kesintileri sık yaşanmakta, altyapı eksikliği su baskınlarına yol açmaktadır.

Konteynerlerin 21m²’lik dar alanları büyük aileler için yetersizdir. 5-8 kişilik aileler için ek konteyner tahsis edilmelidir.

Güvenlik sorunları artmaktadır. Madde bağımlılığı, başıboş köpekler ve güvenlik görevlisi eksikliği, özellikle kadınlar ve çocuklar için tehdit oluşturmaktadır.

Konut teslimleri resmi olarak yapılmış ancak fiili teslimler tamamlanmamıştır. Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da altyapı eksiklikleri nedeniyle birçok konut kullanılamaz durumdadır. Ancak kira ve sosyal yardımlar kesilmiş, aidat ve taksit tahsil edilmeye başlanmıştır.

Yeni konutlarda yapısal sorunlar devam etmektedir. İzolasyon eksikliği, çatı akmaları ve tesisat arızaları mağduriyeti artırmaktadır. Henüz yerleşilmeyen konutlardan aidat ve 4200 TL avans talep edilmesi haksız bir uygulamadır.

Eğitim, Sağlık, Ulaşım ve Altyapı

Öğretmen, sağlık çalışanı ve kamu görevlilerinin bölgede kalmaması, kamu hizmetlerinde aksamalara yol açmaktadır.

Eğitim altyapısı yetersizdir. Yeni konut alanlarında okul bulunmamakta, öğrenci servisleri eksik kalmaktadır.

Konteyner kentlerde öğrenciler için ders çalışma alanları bulunmamaktadır. Dar yaşam alanları, sık yaşanan elektrik ve internet kesintileri eğitim süreçlerini aksatmaktadır.

Aile Sağlığı Merkezleri yetersizdir. Hijyen koşullarının kötüleşmesiyle uyuz, romatizma ve solunum hastalıkları yaygınlaşmıştır.

Sağlık hizmetlerine erişim zorlukları devam etmektedir. Uzman doktor eksikliği ve tıbbi görüntüleme cihazlarının yetersizliği nedeniyle hastalar farklı illere gitmek zorunda kalmaktadır.

Psikolojik destek yetersizdir. Travma sonrası depresyon ve intihar vakaları artmış, psikososyal destek hizmetleri sonlandırılmıştır.

Yeni konut ve konteyner kentlerde ulaşım sorunu sürmektedir. Yetersiz toplu taşıma ve tamamlanmamış yollar, depremzedelerin temel hizmetlere erişimini zorlaştırmaktadır.

Su, elektrik, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantılarında sorunlar devam etmektedir. Hatay kırsalında bazı konutlara elektrik aboneliği verilmemektedir.

Konut ve konteyner kentlerde cami, market, fırın, ASM, ATM ve durak gibi temel sosyal alanlar eksiktir.

Çocuk oyun alanları yetersizdir. Mevcut oyun alanları arızalı veya kullanılamaz durumdadır.

Bağımlılıkla mücadele ve gençlerin sosyal hayata katılımı için spor ve kültürel etkinlikler artırılmalıdır.

Ekonomi, İş Sektörü ve Sosyal Yardımlar

Deprem bölgesinde ticaret ve sanayi bölgelerinin yeniden imar sürecinin gecikmesi ekonomik toparlanmayı engellemektedir.

Vergi ve kredi borçları nedeniyle esnaf zor durumdadır. Mücbir sebep süresi uzatılması çözüm olmaktan çıkmıştır. Vergi muafiyeti olmalı ve TOKİ iş yerlerindeki yüksek kira bedelleri düşürülmelidir.

Sanayi bölgelerinin dönüşümü yavaş ilerlemektedir. Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da sanayi bölgeleri eksik, OSB projeleri hızlandırılmalıdır.

İnşaat sektöründe yerel firmalar sürece dahil edilmemektedir. Büyük ölçekli firmaların bölge dışındaki taşeronlarla çalışması, yerel ekonomiyi olumsuz etkilemektedir.

Uzun süreli sosyal yardımlar iş gücüne katılımı azaltmaktadır. Gençlerin iş hayatına yönlendirilmesi teşvik edilmelidir.

Yardımların adil dağıtılmadığı yönünde şikayetler artmaktadır. Denetimler sıkılaştırılmalı, şeffaflık sağlanmalıdır.

HÜDA PAR'dan 'Anadilimi Seçiyorum' çağrısı! HÜDA PAR'dan 'Anadilimi Seçiyorum' çağrısı!

Sonuç olarak;

Deprem bölgesinde yeniden inşa süreci sürerken, barınma, eğitim, sağlık, ekonomi ve istihdam alanlarında ciddi eksiklikler devam etmektedir. Konut teslimlerinin hızlandırılması, ticarethanelerin ve sanayi bölgelerinin yeniden inşasına öncelik verilmesi, istihdamı artıracak yatırımların teşvik edilmesi ve sağlık altyapısının güçlendirilmesi gerekmektedir. Aksi halde, depremzedelerin barınma, ekonomik ve sosyal sorunları uzun vadede derinleşecektir." (İLKHA)

Kaynak: ilkha