Yapıcıoğlu, iftar programında verdiği mesajlarda, adaletin sağlanması ve ülke için barış çağrısında bulundu.
HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı, her yıl düzenlediği geleneksel iftar programıyla önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Bu yılki programa katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İslami hizmetlerinden dolayı cezaevine atılan 28 Şubat mağdurları ve ailelerine destek mesajları verdi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Yapıcıoğlu'nun yaptığı konuşmalar, geçmişte ödenen bedellerin hatırlatılması ve adaletin sağlanması için atılması gereken adımlar üzerine yoğunlaştı.
"Bizim bir davamız vardır"
Yapıcıoğlu, "Davamız; müminler olarak ilahi kelimetullah, Rabbimizi kendimizden razı etme, dünyayı bir darı selamına çevirmeye, adaleti her tarafa yayma, zulmün kökünü kazıma, insanların sadece bir olan Allah’a kul olmasıdır. Yola çıktığımız günden beri ve partimize Hür Dava ismini verip ilan ettiğimiz günden beri şunu söylüyoruz; dedik ki bizim bir davamız var. Bizimkisi koltuk, mal, makam, şöhret, servet davası değildir. Bizim bir davamız var ve inşallah siyasetimizde bu davayı yüceltmeye, hizmet etmeye ve inşallah yeryüzüne adaleti hâkim kılma davasıdır."
"Bize düşen ise doğru ve iyilik tarafında olabilmektir"
İnsanlık tarihinin mücadeleyle geçtiğine dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Bizim davamız, bizden önceki muttakilerin, müminlerin ve muvahhitlerin yaptığı gibi ilahi kelimetullah davasıdır. İnsanlık tarihi bir mücadele tarihidir. Neyin mücadelesi? İyilikle kötülüğün, aydınlık ile karanlığın, adalet ile zulmün ve bunları isteyenlerin mücadelesidir. Bir tarafta toplumu ifsat etmeye çalışanlar, öbür tarafta ıslah etmeye çalışanlar. İşte bizim davamız, bu mücadelede doğru tarafta yer alma ve yer alabilme davasıdır. Merhum Aliyya Izzetbegoviç'in dediği gibi, 'Bu tarihi Allah yazar' bize düşen ise doğru ve iyilik tarafında olabilmektir. Bu tarafta yer aldık ve bu safta olanlar tarih boyunca elbette çok ciddi bedeller ödemiştir." dedi.
"Nice yiğitler vardır ki Allah’a verdikleri sözde sadık kaldılar"
"Çok ağır bedeller ödetilmesine rağmen ne mutlu o insanlara ki doğru tarafta yer almaktan perva etmemişler." diyen Yapıcıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Ödenen ağır bedellere rağmen bunu göze alarak doğru tarafta yer almaya devam etmişlerdir. Kimi canını verdi, kimi malını verdi, kimi gençliğini bu uğurda harcadı, kimi bütün servetini. Nice yiğitler vardır ki Allah’a verdikleri sözde sadık kaldılar, sözlerini yerine getirdiler ve niceleri de beklemektedir. Allah’ın izniyle bu iyilik kervanında ve adalet yolculuğunda yol yürümüş insanların yadigârları ve yoldaşları olmaktır. Bu uğurda hiçbir bedeli ödemekten çekinmeyen ve geri adım atmayan dostlarımız sayesinde memleketimiz bugün sürüklenmek istenen o cehennem çukuruna yuvarlanmaktan kurtulmuş ve inşallah bu mücadele bundan sonra daimi bir şekilde devam ettirilecektir."
"Kardeşlik tohumlarını yüceltmeye devam edeceğiz"
Adalet ve kardeşlik yolundan taviz vermeden yollarına devam edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, "Biz memleketi baştanbaşa karıştırmak isteyenlere, biz bu memleketin insanlarını birbirine düşürmeye çalışanlara, biz zulmü organize bir şekilde her tarafa yaymaya çalışanlara ve olabildiğince vahşi bir şekilde uygulamaya çalışanlara inat; biz de adalet bayrağını, insani değerleri yüceltmeye ve kardeşlik tohumlarını yüceltmeye devam edeceğiz. Rabbim bu yolda kendi rızasına ulaşmayı bir an bile bize unutturmasın." diye konuştu.
"Şiddet durmalı, bir daha kan ve gözyaşı akmamalı ve adalet tesis edilmelidir"
"Kiminin barış süreci dediği, kiminin kardeşlik süreci dediği, kiminin terörsüz Türkiye dediği ve kimisinin başka şeyler dediği bu süreçte şunu söyleyebilirim. 40 seneden fazladır bu memleket çok acılar yaşadı." diyen Yapıcıoğlu, "Çok kan aktı, çok gözyaşı aktı ve çok zulümler yaşandı. Bunların bir daha yaşanmaması adına ve bunların sona ermesi için atılan her adım, söylenen her söz kıymetlidir. Bizler de bunun sonuca varması için üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz. Şiddet durmalı, bir daha kan ve gözyaşı akmamalı ve adalet tesis edilmelidir. Ama bunun için bir irade ve samimiyet gereklidir. Temennimiz odur ki bu konuda söz söyleyen herkes içten olsun, samimi olsun. Samimi olmayanları da millet görüyordur ve zamanı geldiğinde bunun faturasını da onlara keseceklerdir." diye konuştu. (İLKHA)
