Sağlık-Sen ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğinde "Sağlıklı Türkiye Yüzyılında Sağlık Okuryazarlığı: Bir Adım Ötesi" temasıyla sempozyum düzenlendi. Memur-Sen Genel Merkezi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen programa, akademisyenler, sendika temsilcileri ve kamu yöneticileri katıldı.

Açılış ve protokol konuşmalarında; Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülay Yazıcı, Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü Doç. Dr. Muhammed Atak, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Av. Ahmet Aydın söz aldı.

"Sağlık okuryazarlığı: toplum için bilinçli bir adım"

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gülay Yazıcı, “Bilime, sağlığa ve topluma hizmeti ön planda tutan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Sağlık-Sen iş birliğiyle düzenlenen; sağlık alanında kilit bir yere sahip olan sağlık okuryazarlığına yönelik hazırlamış olduğumuz 'Sağlık Okuryazarlığında Bir Adım Ötesi: Geliştirmeye Yönelik Müdahaleler’ başlıklı sempozyuma hepiniz hoş geldiniz.” dedi.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan, sağlık okuryazarlığının önemine dikkat çekti

Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Sağlık-Sen olarak yönetime geldiklerinden bu yana üç aşamalı bir sendikacılık anlayışını benimsediklerini belirtti.

Sosyal, akademik ve teşkilatçılık alanlarında faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Doğan, özellikle sağlık okuryazarlığının sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmadaki rolüne dikkat çekti.

Sağlık okuryazarlığının önemi

Acil servislerde vatandaşların sağlık okuryazarlığına dayalı bilinçlenmenin önemine değinen Doğan, birçok vatandaşın kendisini "acil" olarak değerlendirdiğini belirtti. Kalp krizi geçiren hasta ile dizi ağrısı olan hastanın aynı acil serviste bulunmasının sorun yarattığını ifade etti.

Bu tür vakaların ayırt edilmesinin gerektiğini söyleyen Doğan, "Her vakaya ambulans gönderilmemeli. Öncelik, hayatı tehlikede olan hastalarımıza verilmeli." dedi.

Sağlıkta şiddetle mücadelede sağlık okuryazarlığı

Sağlıkta şiddet olaylarının da sağlık okuryazarlığı ile azaltılabileceğine dikkat çeken Doğan, sağlık okuryazarlığına sahip vatandaşların, hangi vakaların öncelikli olduğunu daha iyi anlayabileceğini belirtti. Bu durumun, acil servislerde yaşanan şiddet olaylarının önüne geçilmesine yardımcı olacağını söyledi.

Akademik etkinlikler ve sendikal faaliyetler

Yenidoğanlarda topuk delme güvenli mi? Yenidoğanlarda topuk delme güvenli mi?

Doğan, sağlık okuryazarlığı ve sağlık alanındaki akademik çalışmaların desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, önümüzdeki dönemde 'Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetleri Kongresi', 'Ebelik Kongresi' ve 'Yanık Hizmetleri Kongresi' gibi etkinlikler düzenleyeceklerini söyledi.

Sağlık çalışanlarının hakları ve toplu sözleşme süreci

Sağlık çalışanlarının fedakârca hizmet verdiğini belirten Doğan, deprem ve sel gibi felaketlerde sağlık çalışanlarının büyük bir özveriyle görev yaptığını dile getirdi. Toplu sözleşme sürecine de değinen Doğan, sağlık çalışanlarının haklarının verilmesi için sendika olarak tüm güçlerini seferber edeceklerini ifade ederek ağustos ayında başlayacak toplu sözleşme süreci için ciddi bir hazırlık süreci yürütüldüğünü belirterek, sağlık çalışanları adına hayırlı bir sonuç elde etmeyi umduğunu söyledi.

Son olarak, sempozyuma katkı sunan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ndeki akademik kadroya ve Sağlık-Sen Genel Merkezindeki tüm arkadaşlarına teşekkür eden Doğan, katılımcılara da sempozyuma olan katkılarından dolayı teşekkür etti.

"Sağlıklı Türkiye Yüzyılı vizyonu ile halk sağlığının temel taşlarından biri olan sağlık okuryazarlığı konusundur"

Açılış konuşmasını yapan Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Atak, ise şunları aktardı:

“Bugün burada, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı vizyonu ile halk sağlığının temel taşlarından biri olan sağlık okuryazarlığı konusunu çok yönlü olarak ele almak üzere bir araya geldik. Bu sempozyum, yalnızca bir bilgi aktarımı değil; aynı zamanda toplumun sağlıkla ilişkisini daha güçlü, bilinçli ve aktif bir zemine taşıyabilmesi için ortak akıl ve irade ortaya koyduğumuz kıymetli bir buluşmadır.”

"Üniversitelerin temel fonksiyonlarının başında eğitim ve araştırma gelir"

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, “Üniversitelerin temel fonksiyonlarının başında, bildiğiniz gibi eğitim ve araştırma gelir. Ancak topluma katkı hizmeti de üniversitelerin çok önemli fonksiyonlarından biridir. Bu anlamda, topluma katkı çerçevesinde böyle bir organizasyonu yapıyor olmak ve toplumun sağlığıyla ilgili bir çalışmada bulunuyor olmaktan dolayı mutluluğumu ifade etmek istiyorum. Bu organizasyonu hayata geçirirken Sağlık-Sen’in göstermiş olduğu ilgi ve alakadan dolayı da ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlık-Sen’in, yalnızca ücret sendikacılığıyla değil, ‘akademik sendikacılık’ kavramı çerçevesinde faaliyetlerde bulunuyor olmasından büyük memnuniyet duydum. Gerçekten de Sayın Başkan’ın bu akademik sendikacılık anlayışıyla yapmak istediklerini duyduğumda, biz de üniversite olarak katkı sağlamak adına 'neler yapabiliriz?' diye düşündük. Bu heyecanı birlikte yaşadık. İnşallah bu heyecan, gelecekte topluma katkı anlamında çok faydalı hizmetlerin vesilesi olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

"Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden oluşur"

Son olarak açılış konuşması yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Av. Ahmet Aydın, programın önemine değinerek Filistin'de yaşanan soykırıma da değindi.

Aydın, "Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden oluşur. Sağlıklı bireyler ise ancak doğru bilgiye ulaşabildiğinde ve bu bilgiyi eleştirel bir şekilde değerlendirdiğinde, kendi sağlık kararlarını bilinçli bir şekilde alabilir. İşte bu noktada, Sağlık-Sen ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nin bu girişimi, Türkiye'nin sağlık vizyonuna önemli bir katkı sunmaktadır. Bizler de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, bireylerin yaşam kalitesini artırmayı ve çalışma hayatını daha sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir bir hale getirmeyi temel misyonlarımız arasında görüyoruz. Sağlık okuryazarlığı, iş sağlığı ve güvenliği ile doğrudan bağlantılı bir kavramdır. İş yerlerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmak, çalışanların sağlık bilincini artırmakla mümkün olur. Bu bilinç, hem iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine katkı sağlar hem de çalışanların uzun vadeli sağlık ve refahını korur. Bakanlık olarak bu doğrultuda, işverenlerle, çalışanlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde pek çok proje yürütüyoruz." dedi.

"Filistin’de yıllardır süren işgal, zulüm ve katliamlar durmaksızın devam ediyor"

Filistin'deki zulme dikkat çeken Aydın, "Sağlık ve insan hakları adına büyük bir sorumluluğumuz olduğunu da hatırlatmak isterim. Özellikle Filistin’de yıllardır süren işgal, zulüm ve katliamlar durmaksızın devam ediyor. Hastaneler, okullar, ibadethaneler, ambulanslar bombalanıyor. Masum insanların yaşamlarını yitirdiği bir soykırımla karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, sağlığın, barışın ve yaşam hakkının ne denli kıymetli olduğunu daha derinden yaşıyor ve hissediyoruz. İnsanlık, en temel hakkı olan yaşam hakkı için mücadele ederken, bizler de yaşam hakkını savunarak Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız. Her koşulda insan haklarını ve barışı savunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Açılışın ardından, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur "Sağlık Okuryazarlığı ve Mizah" başlıklı sunumuyla katılımcılara seslendi.

Sempozyum kapsamında düzenlenen üç ayrı panelde, sağlık okuryazarlığına genel bakıştan başlayarak, geliştirmeye yönelik müdahaleler ile medya ve teknolojinin bu alandaki katkısı değerlendirildi. Program, sağlık alanında bilgiye erişim ve doğru bilgilendirme konularında farkındalık oluşturulması yönünde önemli katkılar sundu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA