Boşanmalardaki artış ve doğurganlıktaki düşüş yetkilileri harekete geçirdi. Cumhurbaşkanlığı tarafından toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini "Aile Yılı" ilan etti.

Türkiye’de son yıllarda evlilik yaşının yükselmesi, genç nüfusun azalması ve boşanma oranlarının da her geçen yıl artması endişelere neden oluyor.

Psikolojik Danışman Fatma Kaya, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, bireyselleşmenin evliliklerdeki uyumsuzluk ve boşanma oranlarını artırdığını belirtti.

Kaya, "Sosyal medya, insanlar arasındaki bağları zayıflatarak, yanlış eş seçimlerine ve boşanmalara yol açabiliyor." dedi.

"Küreselleşen dünyada insanlar genel olarak bireyselleşmeye başladılar"

Genç nüfusun azalması, evliliklerin geç olmasıyla ilgili olduğunu söyleyen Kaya, "Doğurganlık oranı da buna bağlı olarak azalmaktadır. Günümüzde gençlerin geç evlenmelerinin bir sebebi de; küreselleşen dünyada insanlar genel olarak bireyselleşmeye başladılar. Bireyselleşmenin getirdiği bazı dezavantajlar da bulunmaktadır. İnsanlar sosyal medyaya fazla yüklenirken, kendilerini asosyalleştirdiklerinden habersizler. Günümüzde sosyal medya, eş bulmak için bir arayışa girilen bir platform haline geldi." diye belirtti.

Sosyal medyanın evlilik ve ilişkiler üzerindeki etkisi

Eski yaşantılarda, daha çok birlikte olunan ortak alanlarda bir eş seçimi yapılırken, günümüzde ise sosyal medya üzerinden bir eş seçimi yoluna gidildiğini belirten Kaya, "Sosyal medyada insanlar kendilerini çok farklı gösterebiliyorlar. Kişilerin sosyal medyaya yansıtılan yönüyle eş seçimleri yapıldığı takdirde, bu durum karşıdakini yanıltabiliyor. Yanlış kişilerle yanlış ilişkiler içinde bulunulduğunda, aslında doğru olan insanları ve doğru zamanı kaçırılabilir. Kişi, kendini sosyal medyada çok zengin ve maneviyatı yüksek biri olarak gösterebilir. Kötü alışkanlıklarını gizleyebilir. Eş seçimi sosyal medyadaki fotoğraf, görsel ve yaşam tarzı üzerinden yapıldığı takdirde yanlış kişilerle bir birlikteliğe girilebilir. Bunları anlamak çok geç olabilir. Yanlış kişilerle birlikte olmak, doğru kişiyi arama noktasında olan umudu kaybetmeye sebep olabilir." dedi.

Geçmişteki ve günümüzde boşanma nedenleri

İncelendiğinde, son zamanlarda boşanmalarda artış olduğunu vurgulayan Kaya, "Boşanmaların birçok sebebi var. Geçmişteki evlilikler incelendiğinde belki içerisinde geçimsizlik ve farklı dinamikler vardı. Ancak boşanmanın verebileceği bir güvence yoktu. Günümüzde boşanmanın vereceği özgürlük adı altında, kadınların iş hayatına atılması, ekonomik güvencenin olması gibi sebepler boşanmayı tetikledi. Eskiden aileler, kızlarını evlendikten sonra geri yuvasına dönmesini pek sıcak bakmazlardı. Günümüzde olduğu gibi kabul ediyorlar. Kişiler kabul gördüğü için bu iş biraz daha kolaylaştı." şeklinde konuştu.

"Evliliklerde duygu olmadığı takdirde uzun sürmeyebiliyor"

Dr. Mehmet Ali Öncer: Ramazan bilincimizi ve şuurumuzu kaybediyoruz Dr. Mehmet Ali Öncer: Ramazan bilincimizi ve şuurumuzu kaybediyoruz

Son olarak, evliliklerdeki duygusal bağın eksikliğine de dikkat çeken Kaya, sözlerini şöyle tamamladı:

"İnsanların evlilikten beklentileri çok farklı olabiliyor. Sorumluluk alma noktasında, eşler arasındaki uyum ve dengeyi sağlayamıyorlar. Bu durum, hayal kırıklığına sebep olabiliyor. Boşandıktan sonra alınan nafaka, kişinin güvence altına alınmasına yol açmaktadır. Kendi bireysel özgürlüğünü, bağımsızlığını ilan edebilen kadınlar için boşanma, verilebilir cesur bir karar olma haline geldi. Kadın-erkek fark etmeksizin taraflardan herhangi biri evliliği bitirebilir. İnsanların evlilikten beklentileri, konforlu, rahat bir hayattır. Evlilik öncesinde yaşadıkları hayatı özleyebiliyorlar. Bu noktada erkek, kendini maddi olarak yetersiz hissedebiliyor. Bu yetersizliğin verdiği huzursuzluk ve geçimsizlik, evlilikleri sonlandırabiliyor. Evliliklerde duygu olmadığı takdirde uzun sürmeyebiliyor." (İLKHA)

Kaynak: İLKHA