Filistin Genel Sivil İşler Kurumu, Esirler ve Özgürlüğe Kavuşanlar Kurumu ile Esirler Kulübü'ne yaptığı açıklamada, Ahmed'in şehadetinin ardından detaylı bilgiye henüz ulaşılamadığı belirtildi. Ahmed, 30 Eylül 2024'te esir alınmıştı.
Açıklamaya göre, Ahmed’in şehadeti, siyonist rejimin cezaevlerinde sürdürdüğü sistematik işkence ve kötü muamelelerin son örneği olarak kaydedildi. Bu olay, 7 Ekim 2023’te başlayan soykırım savaşından bu yana cezaevlerinde şehit olanların sayısını 63’e yükseltti. Bu şehitlerden en az 40’ının Gazze’den olduğu ifade ediliyor.
Bu süreç, 1967'den bu yana Filistinli esirler açısından en kanlı dönem olarak nitelendiriliyor. Kimlikleri tespit edilebilen şehitlerin toplam sayısı 300’e ulaşırken, siyonist rejimin hapishanelerinde halen zorla kaybettirilmiş birçok Gazzeli esirin bulunduğu belirtiliyor.
Ayrıca, siyonist rejimin şehit cenazelerini alıkoyma politikası da devam ediyor. Savaşın başlamasından bu yana alıkonulan cenaze sayısı 61’e ulaştı. Toplamda ise kimliği tespit edilebilen 72 şehidin naaşı hala siyonist rejim tarafından teslim edilmedi.
Esirler Kurumu ve Esirler Kulübü, Ahmed’in şehadetinin siyonist rejiminin cezaevlerindeki vahşetinin bir başka örneği olduğunu vurguladı. Esirlere yönelik işkence, aç bırakma, tıbbi ihmaller, cinsel saldırılar ve sistematik hak ihlalleri gibi uygulamalar, Filistinli mahkumların her an ölümle burun buruna kalmasına neden oluyor.
Açıklamada ayrıca, uluslararası insan hakları örgütlerine siyonist rejiminin işlediği savaş suçlarını yargılamak üzere harekete geçme çağrısı yapıldı. İşgalci rejime karşı yaptırımlar uygulanmasının gerekliliği vurgulandı ve Filistin halkına yönelik sistematik zulmün son bulması için uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi istendi. (İLKHA)
