Pandemi Döneminde Neden Arttı?
Vertigo, iç kulaktaki denge organlarının bozulması veya beyindeki denge merkezlerinin işlevsiz hale gelmesi sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Genellikle baş dönmesi ile kendini gösteren bu sorun, çevredeki nesnelerin dönüyormuş gibi algılanmasına neden olur. Hastalar, günlük işlerini yerine getiremez hale gelir ve yaşam kalitesi ciddi anlamda düşer.
Pandemi ile birlikte eve kapanmalar, stres, hareketsizlik ve kötü beslenme gibi faktörlerin etkisiyle vertigo vakalarında artış gözlemlendi. Kulak Burun Boğaz uzmanı Prof. Dr. Serkan Orhan, pandeminin iyileşme sürelerini uzattığını ve vertigonun sık görülmesine neden olduğunu belirtiyor. Pandemi sürecindeki uzun izolasyon dönemleri, hastalığın yaygınlaşmasında önemli rol oynadı.
Vertigonun başlıca belirtileri şunlardır:
- Baş dönmesi (çevredeki nesnelerin dönüyormuş gibi algılanması)
- Bulantı ve kusma
- Denge kaybı ve düşme riski
- Görme bozuklukları
Bu belirtiler, hastalığın tipine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Vertigo, bazen hafif baş dönmeleriyle başlarken, ileri vakalarda şiddetli semptomlar görülebilir.
Hangi Durumlarda Tehlikeli Hale Gelir?
Vertigo, periferik ve santral olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Periferik vertigo genellikle iç kulak kaynaklıdır ve hayati tehlike oluşturmaz. Ancak santral vertigo, beyin sapı ve sinir sisteminde meydana gelen rahatsızlıklarla ilişkilidir ve hayati risk taşır. Kafa içi kanamalar, tümörler veya ciddi enfeksiyonlar santral vertigoya neden olabilir.
Tedavi, vertigonun kaynağına göre şekillenir. Basit vakalarda ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilirken, daha ciddi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Prof. Dr. Orhan, kristal oynaması gibi durumlarda manuel müdahalelerle tedavi sağlanabileceğini belirtiyor. Ancak meniere hastalığı gibi daha karmaşık vakalar, uzmanlık gerektiren tedavi süreçleri ile kontrol altına alınmalıdır.