Ramazan'da, sağlıklı yaşam için yapılması gerekenleri anlatan Fizyoterapist Mustafa Yalçın, doğru beslenmenin yanı sıra iftardan önce ve sonra yapılan spor ve egzersizlerin faydalarıyla ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.

Ramazan'da, spor ve egzersiz zamanının iftardan 2 saat önce ya da sonra yapılması gerektiğini belirten Yalçın, sürekli yatarak ve uyuyarak geçirilen Ramazanın sağlık açısından oldukça tehlikeli olduğunu vurguladı.

"Ramazan boyunca spor aktivitelerine dikkat edin"

Orucun, kişinin sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirilmesine fırsat sunduğunu belirten Fizyoterapist Yalçın, şöyle konuştu:

"Ramazan'da, rutininin dışına çıkıyoruz. Ramazan'da, önceki normal hayatımızın dışına çıktığımız ve belirli bir açlık süresine girdiğimiz için ister istemez pasif ve hareketsiz bir hayata geçiş yapıyoruz. Bu durumda, ister istemez vücuttu belirli bazı değişiklikler meydana getirebiliyor. Ramazan'da en sık karşılaştığımız durum vatandaşların kilo almasıdır. Ramazan'da 'kilo veririm' düşüncesine giriyoruz ama aksine daha çok kilo alıyoruz. Bunun sebebi de vücudun hareketsiz ve aç kaldığı zamanda enerji depolarını korumaya almasıdır. Vücut kendini korumaya aldığı için de enerji yakmamak için bir uğraş içine giriyor. Bizde tam tersine hareketsiz bir ortam oluşturduğumuz zaman, vücutta kilo alımına, yağ depolarının doldurulmasına, hatta kas yıkımına bile sebep olabiliyoruz."

"Uzun süreli oturma kas rahatsızlığı ve obezite riskini artırır"

Uzun süre oturmanın sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Yalçın, "Uzun süre oturmak çok zararlı bir eylem. Vücut oturmayı seven bir yapı değil. Toplumumuzda 'nerde hareket, orda bereket' diye bir söz vardır. Gerçekten hareketlilik vücut için olmazsa olmaz bir durumdur. Bel-boyun fıtığı veya omurga problemi olsun ya da olmasın, uzun süreli oturmayı veya hareketsiz kalmayı önermiyoruz. Bunlar ne gibi sorunlar oluşturuyor? Özellikle oruçluyken aşırı derecede oturmak yağ depolarının artmasına, kilo alımına, birçok eklem ve kas rahatsızlığına ve bazen kıl dönmesine sebep olabiliyor. Ramazan'da da normal aktif hayatını bırakıp pasif hayata geçmeye çalışanlar, tam tersi yönünde normal rutinlerini devam etmelidirler." ifadelerini kullandı.

Oruç tutarken yoğun antrenmanlar yapmak yerine hafif egzersizler yapmanın daha doğru olduğunu ifade eden Yalçın, spor ve egzersiz zamanının iftardan yaklaşık 2 saat önce ya da sonra yapılması tavsiyesinde bulundu.

"Hareketsiz kalmak vücut dengesinin bozulmasına sebep olabilir"

Ramazan’da sağlıklı oruç için şeker ve tuz tüketimine dikkat edin Ramazan’da sağlıklı oruç için şeker ve tuz tüketimine dikkat edin

Hafif egzersizlerin metabolizma açısından büyük avantaj sağladığını belirten Fizyoterapist Yalçın, "Ramazan ayında yaklaşık 15-16 saatlere varan bir açlık söz konusu oluyor. Kişi açlık ve susuzluk korkusuyla minimum hareket içerisine girmeye çalışıyor bu da metabolizmayı yavaşlatıyor. Metabolizma yavaşlayınca da vücutta birçok problemler ortaya çıkıyor. Vatandaşların bu sıkıntıları yaşamamaları için rutinlerini devam etsin, pasif hayata geçmesinler. Bununla beraber spor yapan bazı bireyler var. Ramazan'da spor yapılabilir. Ramazan'da spor yapmak bize katkı sunar. Açlık ve susuzluk endişesi olmamalı bireylerde. Tabi, spor yapmanın da belirli sureleri var. Sporumuzu genelde iftardan iki saat önce ya da sonra yapıyoruz. Önerimiz, genellikle iftardan iki saat sonra yapılmasıdır. Birey zaten spor dışında aktif ve hareketli yaşamlarını devam etmelidir. Yemekten 1-2 saat öncesinde yapılan aktif bir spor faaliyeti istemiyoruz. Bu yapıldığı takdirde, metabolizmada rahatsızlık, bağırsak ve sindirim problemleri meydana gelebilir. Ramazandan önce fitness tarzı yapılan sporları, iftardan iki saat sonra yapılmasını öneriyoruz. Bunun dışında gün içerisinde yürüyüşlerimizi yapmalıyız." dedi.

"Teravih namazı uyku düzensizliğini de ortadan kaldıran bir ibadettir"

Ramazan boyunca yatsı namazı ve ardından kılınan teravih namazının bir egzersiz yerine geçtiğini belirten Yalçın, "Hafif egzersizler ve yürüyüşler, metabolizmayı hızlandırır ve vücudu dinç tutar. Ramazan'da genelde pasif bir hayata geçiyoruz bu da ister istemez halsizlik ve kas kaybını beraberinde getirir. Çok ağır ve dirençli egzersizler yapmamalıyız. Oruçlu olduğumuz sıcak bir havada asla spor yapmamaya dikkat edelim. İftardan yaklaşık 1,5 saat sonra 20 rekatlık teravih namazını kılıyoruz. Özellikle iftarımızı açtıktan sonra ağırlık ve halsizlik meydana geliyor. Bu uyuşukluğu ve uykulu hali üzerimizden atmak için teravih namazını kılmak faydalı olacaktır. Teravih namazını kıldığımızda metabolizmada hareketlenmeler başlıyor ve bu da vücutta bir dinçlik oluşturuyor." diye konuştu.

"İftarda fazla miktarda besin tüketimi kilo alma riskini de arttırır"

Ramazan ayında, aşırı yemekten dolayı mide ve bağırsak rahatsızlıkların meydana gelebileceğini belirten Yalçın, konuşmasının sonunda su tüketiminin sindirim sistemi üzerinde olumlu etkilerine değindi.

Ramazan ayı boyunca sürekli hareketsiz kalmanın vücut kaslarının yıpranmasına neden olabileceğini belirten Fizyoterapist Mustafa Yalçın, "Ramazan ayında aç kaldığımız süreyi lehimize çevirebilecekken aleyhimize çeviriyoruz. Nasıl yapıyoruz bunu? Özellikle iftarlarda çok aşırı bir yükleme yapıyoruz. Aşırı yüklemeden dolayı, vücutta bağırsak sistemi ve mide rahatsızlıkları meydana geliyor. İç organlarımız da aşırı yüklemeden kaynaklı problemler çıkıyor bu da ister istemez metabolizmayı bozuyor. Bunun yanında kilo alımı ve kalp problemleri gibi sorunlar da ortaya çıkabiliyor. Bunları yaşamamak için yemeğe dikkat etmeli, sahurumuzu yaptıktan sonra yarım veya bir saat bekleyip öylece uyumalıyız. Sahurumuzu yaptıktan hemen sonra uyuduğumuzda ciddi hazımsızlıklarla karşılaşabiliriz. Sıvı alımı çok önemli. Normal bir insan vücudunun günlük en az 2 litre su alma limiti var, bu 2 litreyi sahur ile iftar arasında tamamlamamız gerekir. Kas iskelet sisteminin de ciddi manada suya ihtiyacı var." şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA