Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinlikleri kapsamında her yıl gerçekleştirdiği Mevlid-i Nebi etkinliğini bu sene "Direniş Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla gerçekleştirdi.

İstanbul'daki etkinlik de Bağcılar Meydanı'nda düzenlendi.

Yusuf Can İslam Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlik Mevlid-i Şerif'in okunması ile devam etti.

Peygamber Sevdalılarının bu yılki mesajının okunmasının ardından  Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, bir konuşma gerçekleştirdi.

Ardından Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras da bir konuşma yaptı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş Hoca da katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.

Göktaş Hoca, konuşmasına, "Aziz peygamber sevdalıları, Fatih Sultan Mehmet'in ve Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları!" diyerek başladı.

Papa'nın öldüğünü hatırlatan Göktaş, "Buradan bütün ulemaya, yöneticilere ve özellikle bu ülkede İslam adına söz söyleme hakkına sahip olan seydalara, alimlere sesleniyorum; eğer Allah'ı razı etmek istiyorsak, eğer Resulünün ruhunu şad etmek istiyorsak, eğer gerçekten Gazze'nin kurtuluşu adına ciddi bir adım atmak istiyorsak derhal halife seçilmelidir. Müslümanlar artık halifesini seçmelidir." dedi.

"Müslümanların böyle parça parça olmasının, yetimliğinin, kimsesizliğinin, çaresizliğinin sebebi inanınız ki halifesiz olmasıdır"

"En azından yüz yıldır yetim kaldığımız yetmez mi? Halifesiz kaldığımız, öksüz kaldığımız, süründüğümüz, parçalandığımız, bölündüğümüz yetmez mi?" diye soran Göktaş, "Onun için derhal, en kısa zamanda Müslümanlar halifelerini seçmelidir. En kısa zamanda bunun için çalışmalar başlatılmalıdır. Hilafet çalışmaları başlamalıdır. Yoksa iki yakamız bir araya gelmiyor işte. Bunu yegâne sebebi başsızlıktır. Şu Hristiyanlara bakar mısınız? Daha adam ölür ölmez hemen seçim derdine düştüler. Çünkü yapılması gereken budur. Müslümanlara yakışan bu olmalıdır. Müslümanların böyle parça parça olmasının, yetimliğinin, kimsesizliğinin, çaresizliğinin sebebi inanınız ki halifesiz olmasıdır. Başlarında bir halifenin olmamasıdır. Onun için derhal bu yola başvurmalıdır." diye konuştu.

Göktaş, "En kısa zamanda; hocalarımıza, diyanete, Seydalarımıza, teorisyenlerimize, İslam adına yazıp çizen konuşan herkese sesleniyorum, birinci derdimiz halife olmalıdır. Şu Hristiyan aleminden utanmamız lazım. Allah'tan korkalım. Hemen, birinci, anın vacibi budur. Elhamdülillah burada bunun bir tohumu atılmış durumda. Zaten 1400'den beridir bu topraklarda ciddi anlamda Müslümanların, Kürtlerin, Türklerin, Arapların ciddi bir beraberliği vardı. Ama şu günlerde bu yeniden canlandı Allah'ın izniyle. Osmanlı'nın bütün padişahları Türk ama o padişahları yetiştiren alimler Kürt alimleriydi. Fatih'i yetiştiren bir Kürt alimiydi. Ak Şemsettin'den Molla Gürani'ye ve hatta nice şeyhülislamların hepsi Kürt alimleriydi. Şu günlerde de Allah'ın izniyle bu çok daha bilinçli ve şuurlu bir şekilde icra ediliyor. Onun için bu nimeti iyi bilelim. Şu günlerde Müslümanların özellikle Arapların, Türklerin ve Kürtlerin ciddi bir kucaklaşmasına şahit oluyoruz. Allah bunu güçlendirsin ve devamını getirsin." diye ekledi.

"Biz direnişi O'ndan öğrendik"

"Hazreti Muhammed Aleyhiselam İstanbul'u Aziz yapmadı mı? O'nun hadisi şerifi ve işareti ile buralar minarelenmedi mi? Buralar Allah'ın nuru ile nurlanmadı mı?" diyerek  buraya Allah'ın nuru ile nurlandığı için 'aziz İstanbul' denildiğini anlatan Göktaş Hoca, "Direniş peygamberinden bahsediyoruz. O bizim önderimizdir. Direnişin önderi gerçekten O'dur. Çünkü zaten O işe direnişle başladı. 'La' diyerek başladı. Bu dine 'La' diyerek girilir. Ve biz la ilahe illallah diyerek Müslüman olduk. La yani reddediyorum, tanımıyorum, Allah'tan başka uğrunda eğilecek, dökülecek, sözü tutulacak, hükmü tutulacak hiçbir kimseyi tanımıyorum diyerek biz Müslüman olduk. Peygamber bize bunu öğretti. Allah da O'na onu emretti. Hatta dikkat edin, size bir Kur'an alın ilk inen ayetlere bakın örneğin Kalem suresinde, 'Yalancılara itaat etme. Çok yemin eden sahtekarlara itaat etme. Söz taşıyanlara itaat etme. Yağcılara itaat etme.' yani Allahu Teala, Resulünü itaatsizliğe alıştırıyor ve direnişi emrediyor. Biz direnişi O'ndan öğrendik. Onun için Allahu Teala Resulüne 'Kafirlere ve münafıklara itaat etme.' dedi. Evet biz direnişi O'ndan öğrendik ve hayata geçirilmesini de O'ndan öğrendik. Bu Ümmet O'nun elinden tuttuğu müddetçe hep aziz oldu. Sadece İstanbul'da değil dünyanın dört bir yanında O'nun ümmeti direniş önderinin elinden ve eteğinden tuttuğu zaman gerçekten aziz oldu. Allah onları aziz etti ama her zamanki onun elini bıraktık, ne zaman ki elimizi gevşettik ve başka yönlere döndük Allah bizi zelil etti." ifadelerini kullandı.

"İğrençliklere ve sapkınlıklara karşı da ciddi bir mücadelemiz var"

İstanbul'u rezil etmek için dört bir taraftan çalışmaların olduğunu vurgulayan Göktaş, "Ahlaksızlıklar, sapkınlıklar... Görüyorsunuz ülkenin dört bir yanında öylesine İslam'ı ve Müslümanları lekeleyip kirletmek için... Onun için bizim de bir mücadelemiz var. Siyonizme karşı mücadelemiz olduğu gibi iğrençliklere ve sapkınlıklara karşı da ciddi bir mücadelemiz var. Eğer işin ucunu bırakırsak bu cepheyi yani ahlak cephesini boş bırakırsak... Dikkat edin kardeşlerim Putin'in bile ettiği ve memleketine sokmadığı o sapkınlıklar, LGBT'cileri bu aziz millete layık görmeye çalışıyorlar. İstanbul'u, Diyarbakır'ı ve dahi başka yerleri kirletmek istiyorlar. Ama Allah'ın izniyle karşılarında Muhammedi dirilişi, Selahattin Eyyubi'nin evlatlarını, Fatih'in evlatlarını bulacaklar." şeklinde konuştu.

"Gazze'deki kardeşlerimiz İslam aleminin halifeye kavuşmasına da vesile olacaktır"

Gazze'yi bugün Muhammedi direnişin bir sembolü olarak gördüklerini söyleyen Göktaş, "Varsın birileri Gazze'nin kaybettiğini zannetsinler. Kardeşler vallahi Gazze kaybetmedi. Gazze öylesine bir kazandı ki… Tamam 50 binden fazla şehid verdik ama dikkat edin kaybetmedi. Vallahi tarihin hiçbir döneminde Avrupa'da böylesine İslam yayılmamıştı. Yapılan araştırmalara göre en az 600 bin küsur kişi Gazze cihadından sonra Avrupa'da İslam'ı seçip Müslüman olmuştur. Çünkü Gazze dünyaya İslam'ın aynen asr-ı saadette yaşanılır olduğu gibi yaşanıldığını gösterdiler. Gazze'deki kardeşlerimiz bizlere öyle bir miras bıraktı ki inşallah İslam aleminin halifeye kavuşmasına da vesile olacaktır. Fakat unutmayalım ki bu kardeşlerimiz dünyaya İslam'ın hak din olduğunu öylesine bir gösterdiler ki binlerce kitap yazsaydık, binlerce alimimiz anlatsaydı Gazzeli yavrularımız gibi Allah'ın dini İslam'ın hak din olduğunu ispat edemezdik." değerlendirmesinde bulundu.

"Siyonizmin çöküşünün başlangıcı 7 Ekim'dir"

Göktaş, şöyle devam etti:

"Kendi kendimize avutmuyoruz ama eğer siyonizm bir gün çökecekse Gazze'den ve HAMAS'tan başka onu çökertecek kim vardır? Siyonizmin çöküşünün başlangıcı 7 Ekim'dir. Allah bunu bize gösterecektir. Siyonizm Avrupa'da Amerika'da da çökecektir. Avrupa'nın ve Amerika'nın dünyaya sattığı en önemli malları; demokrasi, insan hakları, kadın hakları, köpek haklarıdır. Şimdi bunu satamayacaklar çünkü Gazzeli yavrularımız onların yüzündeki sahtekarlık maskesini indirdi. Artık hiç kimseye bu hikayeleri ve masalları anlatamayacaklar.

HAMAS'ı bitti zannedenlere sesleniyoruz, dünyada HAMAS'ı ve Kassam Tugaylarının bittiğini zannedenlere, konuşanlara ve yazanlara sesleniyoruz; işte şu gördüğünüz meydan hepsi HAMAS'tır. Van'a da Adana'ya da selam ediyoruz. Çünkü oralarda da meydanları yiğitler doldurmuş ve Peygamber aleyhisselatu vesselamın direniş yönünü insanımıza anlatıyorlar.

Yetkililere sesleniyoruz; işte HAMAS ve Kassam Tugayları burada. Dostlara da sesleniyoruz, düşmanlara da sesleniyoruz. Yetkililere diyoruz ki açın şu milletin önünü, çekilin… Siz bir şey yapamıyorsanız Allah'ın izniyle insanımız bir şeyler yapar. Gazze'de çocukları katledip elini kolunu sallayarak Türkiye'ye gelenlere siz bir şey yapamıyorsanız biz yaparız Allah'ın izniyle. Yetkililere sesleniyoruz, eğer sizin terör devletine, siyonizme yapacağınız bir şeyiniz yoksa, elinizi ve kolunuzu bağlı hissediyorsanız bizim elimiz kolumuz bağlı değil! Yeter ki çekilin önümüzden. Boykot etmeyenlere sizin söyleyecek bir şeyiniz yok ise bizim söyleyeceğimiz bir şey var. Bu ülkenin dört bir yanında milyonlarca insanın yüreği HAMAS ile Gazze ile beraber atıyor. Yeter ki önümüzde engel olmayın.

Biz asla tükenmedik aksine yeni başlıyoruz. Biz biraz bekledik ki beyefendiler bir şeyler yaparlar zannettik, bekledik bir şeyler yapılmıyor. Çekilen önümüzden; Allah'ın izniyle biz oraya gitmesini de biliriz, orada ne yapılması gerektiğini de biliriz. Burada da siyonist ticarethanelere karşı neler yapılması, siyonist mallara karşı neler yapılması gerektiğini biz de biliriz. Yeter ki önümüzden çekilin."

Siyer Vakfı Kurucusu Yıldırım: Rehavete yer yok, tekbirlerle Mescid-i Aksa'ya gireceğiz Siyer Vakfı Kurucusu Yıldırım: Rehavete yer yok, tekbirlerle Mescid-i Aksa'ya gireceğiz

Göktaş Hoca, "Şu anda Kabe'de, Medine-i Münevvere'de, Allah'ın evinde, Resulün mescidinde yüz binlerce Müslüman umre yaptığı halde, ibadet yaptığı halde o yöneticiler bir gün ne Kabe'nin imamına ne Medine'nin imamına Gazze'de ki yavrularımıza dua ettirmediler. Etmediler, ettirmediler. Hatta dua eden Müslümanları yakalayıp içeri attılar. Amerika'nın aleyhine beddua eden Müslümanları içeri attılar. Bu da yetmedi, Arap dünyası, Peygamber aleyhiselatu vesselama yakın yerde Amerika'nın fahişelerini, sapkınlarını getirdiler. Orada konser verdirtiyorlar. Onun için biz Rabbimizden niyaz ediyoruz, ya Rabbi şu anda ümmetin başına musallat olan ne kadar Sisi varsa, ne kadar piyon varsa, ne kadar siyonist uşağı varsa ilk önce onların yerle bir olmasını bizlere göster. Çünkü şu anda bu ümmetin önünde en büyük engel onlardır. Onun için diyorum ki gelin yeni bir slogan daha atalım; 'Müslümanlar kardeştir.' Allahu Teala gücümüzü, kuvvetimizi bir noktada toplamayı ve etkin hale getirmeyi bizlere nasip ve müyesser eylesin." diye konuştu.

Etkinlik, konuşmaların ardından Osman Çelik Hoca'nın okuduğu dua ile son buldu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA