Birçok kadın ikinci ve üçüncü trimesterler için gereken yeterli miktarda demirden yoksundur. Vücudun sahip olduğundan daha fazla demire ihtiyacı olması durumunda da, kansızlık söz konusu olabilir ve bu durum önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Erken doğum ve doğum sonrası kanama riskine, anne yaşamının kaybına yüzde 60 oranında yol açabilen kansızlık; demir, folik asit ve B12 vitamini desteğiyle tedavi edilebilir.

Tüm anne adaylarının bu nedenle kan değerlerini çok iyi bilmesi ve düzenli olarak takip altında olması, anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem taşır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Timur Uğurlu, gebelikte kansızlığın yol açtığı tehlikeleri ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Çocuğunuz ileride hipertansiyon hastası olmasın!

Kansızlığın yani aneminin, kan hemoglobin seviyesinin 11 mg/dl’nin altına inmesi olduğunu aktaran Uğurlu, "Gebelikte en sık karşılaşılan durumdur. Kansızlıkta anne adayında halsizlik, çabuk yorulma, mide-bağırsak problemleri ortaya çıkar. Ayrıca erken doğum ve doğum sonu kanama riski oluşur.  Kansız annelerden doğan bebeklerde ise, gelişme geriliği ve davranış bozuklukları izlenebilmektedir. Ayrıca erişkin hayatta görülen hipertansiyonun da, daha anne karnında maruz kalınan anemik şartlarla ilişkili olduğu gösterilmiştir." dedi.

Uğurlu, anemide görülen belirtileri şöyle sıraladı: "Yorgunluk, üşüme, nefes darlığı, baş dönmesi veya güçsüzlük, hızlı kalp atışı, baş ağrısı, soluk ve kuru cilt, cildin kolayca morarması, dil ağrısı, huzursuz bacak sendromu."

 Anne adaylarının yarısından çoğunda görülüyor

Gelişmekte olan ülkelerde gebelikte kansızlık görülme sıklığı yüzde 50’lerin üzerinde olabildiğini ve anne ölümlerinin yüzde 40-60’ından sorumlu olduğunu vurgulayan Uğurlu, "Kansızlık; en sık demir ve folik asit eksikliğinde görülür. Ayrıca B12 vitamini eksikliği de anemiye neden olur." diye ekledi.

Uğurlu, hamilelik sırasında anemi riskini artıran durumlara da şöyle aktardı:

Bursa İl Sağlık Müdürü Yıldırım istifa etti Bursa İl Sağlık Müdürü Yıldırım istifa etti

"İki yakın aralıklı hamileliğiniz varsa

Birden fazla bebeğe hamileyseniz

Sabah bulantısı nedeniyle sık sık kusuyorsanız

Yeterince demir açısından zengin yiyecekler tüketmiyorsanız

Hamilelik öncesi yoğun adet kanamanız varsa

Hamileliğinizden önce anemi geçmişiniz varsa"

Gebelikte ekstra demir kullanımı önemli

Gebelikte kan hacmindeki artışın, fetüs ve plasentanın ihtiyaçları nedeniyle, anne adayının günlük 4 mg demir gereksinimi ortaya çıktığını ifade eden Uğurlu, "Bu ihtiyaç gebelik öncesi dönemin 2 katıdır. Gıdalardaki demirin ancak yüzde 10 kadarı emilebildiğinden, gebelikte ekstra demir kullanımı zorunlu olmaktadır. Gebeliğin erken dönemlerinde ölçülen kan hemoglobin ve ferritin düzeyleri ile demir eksikliği saptanmalıdır. Hayvansal et tüketimi ve C vitamini içeren gıdaların alınması ihmal edilmemelidir. Kansızlık (anemi) yoksa 60 miligram gibi önleyici dozda demir önerilirken;  anemik gebelerde günlük doz 100 miligram ve üzeri olabilir." diye konuştu.

Folik asitten zengin ıspanak tüketin

Uğurlu, "Gebeliğin erken dönemlerinde etkili olan folik asit eksikliği, bebekte yarık dudak-damak ve spina bifida gibi önemli anormalliklere neden olabilir. Ayrıca folik asit eksikliğinin, erken doğuma da yol açtığı bilinmektedir.  Folik asit; brokoli, brüksel lahanası ve ıspanak gibi sebzelerde bolca bulunur. Fakat pişirme sırasında etkinliği azalmaktadır. Günümüzde gebelik öncesi günlük 400 mikrogram folik asit başlanması önerilmektedir. Belirgin folik asit eksikliği ve kansızlık saptanırsa tedavi dozu günlük 5 miligramdır. Epilepsi ilacı kullanan gebeler ve talasemi taşıyıcıları da mutlaka tedavi dozunda folik asit kullanmalıdır." tavsiyesinde bulundu.

 Gebelikte B12 alımını önemseyin

Tavsiyelerini sürdüren Uğurlu, şunları kaydetti:

"Gebelikte, fetusun artan ihtiyacı nedeniyle annede B12 eksikliği görülebilmektedir.  Vejetaryenler, sigara içenler ve daha önce doğum kontrol hapı kullananlarda B12 eksikliği riski artmaktadır. B12 eksikliğinin kısırlığa neden olduğu da bilinmektedir.  B12 eksikliğinde, el ve ayaklarda keçeleşme, karıncalanma, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler ortaya çıkar. Bebeklerde doğum sonrası 6’ıncı ayda ortaya çıkan, büyüme-gelişme geriliği ve anemi ile karakterize bir sendrom görülebilir. B12 vitamini hayvansal ette yüksek oranda bulunur.  Gerekli durumlarda ağızdan veya kas içine iğne şeklinde B12 ilaçları kullanılmalıdır." (İLKHA)

Kaynak: İLKHA