Daha önce sezaryan doğum yapılmış olsa dahi bu durumun normal doğum için bir engel olmadığını ve normal doğum yapmanın denenmesi gerektiğini ifade eden ebe Zeynep Çelik, gebelere doğum öncesi ve doğum sonrası hizmet verdiklerini kaydederek, doğum yapacak kadınların konforlu bir süreç geçirmeleri için çalıştıklarını dile getirdi.
"Doğum süresinde destek oluyor ve doğum bakımlarını veriyoruz"
Çelik normal doğumun önemine değinerek, "Bölgemizde TDL odalarıyla beraber gebelerimize hizmet veren bir merkezimiz var. Hastanemizde gebelerimize doğum öncesi ve doğum sonrası hizmetler verilmektedir. Bu hizmetlerin en başında da Bakanlığımızın desteğiyle olan ebe Polikliniklerimiz bulunmaktadır. Hem ebe polikliniklerimizle hem de gebe okulumuzla gebelerimizin doğum öncesi, doğumdan sonra ise de laktasyon poliklinik destek sağlamaktadır. Biz de Gaziantepli ebeler olarak gebelerimizi normal doğuma teşvik ediyoruz. Bu anlamda da Gaziantep'te bulunan TDL yataklarımızla, tek kişilik odalarda gebelerimize doğum süresinde destek oluyor ve doğum bakımlarını veriyoruz. Bakanlığımızın da desteklediği gibi doğal olan normal doğum kapsamında da çalışıyoruz ve çalışmalarımızı buna göre sürdürüyoruz. Gebelerimizi normal doğumla beraber destekleyip doğum öncesi konforlu bir şekilde zaman geçirmesi için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
"Sezaryen geçirmiş olmak normal doğuma engel bir süreç değildir"
Sezeryanla doğum yapmış olmanın normal doğum için engel olmadığına değinen Ebe Çelik, zorunlu bir durum olmadıkça normal doğumu tavsiye ettiklerini kaydetti.
Ebe Çelik, "Daha önce sezaryenla doğum yapmış gebelerimiz için şunu söyleyebiliriz: Daha öncesinde sezaryen geçirmiş olmak normal doğuma engel bir süreç değildir. Fakat doğum öncesinde hastanın ciddi takip edilmesi gerekiyor. Eğitim almış ebelerin bu süreci yönetmesi gerekiyor. Hekimlerimizle beraber normal doğuma karar verilebilir. Daha önceki geçirilmiş sezaryenlerle beraber bir sonraki gebeliğin normal doğum olması açıkçası bizim de istediğimiz bir durum olur. Hastanın daha az müdahale edilerek doğumunu gerçekleştirmesi sağlanır. Bu süreçte de hastanın ciddi bir yakın takiple, sancılarının takibiyle olası riskler öncesinde belirlenip, eğer her şey yolundaysa normal doğum, eğer sıkıntılı bir durum varsa da tekrar sezaryen olabilir. Bu denenebilecek ve hastaların öncesinde 'hemen ben gideyim ve sezaryen olayım' diyebileceği bir durum olmayabilir. Bununla beraber gidip sezaryen değil de normal doğum için bir şanslarını deneyip sonrasında da doğum şekillerine karar verebilirler." ifadelerini kullandı.
"Normal doğumu bir sezaryana kıyasla daha avantajlı görmekteyiz"
Normal doğumda anne ve bebek arasındaki ten tene oluşan bağın önemine değinen Ebe Çelik, "Normal doğum ve sezaryan doğum arasında şöyle bir fark var diyebiliriz: Normal doğumdan sonra bebeklerini kucağına alan annelerimiz, bebekleriyle hemen ten tene temasını kurarak ilk bağlanmayı daha güvenli bir şekilde gerçekleştirmektedir. Ama sezaryanda bu durum biraz daha farklı olmaktadır. Bununla birlikte normal doğumla beraber annenin de florasına sahip olan bebekler, doğumdan sonra çocukluk çağında en çok yatkınlığı olan, alerjik gibi bünyelere daha az sahip olmakta. Anneden aldıkları mikrobiyata haliyle daha sağlıklı bir süreç geçirmekte. Normal doğumun diğer bir avantajını söyleyecek olursak doğumdan sonraki ilk bağlanmayla beraber anne sütünün daha çabuk gelmesi. Çünkü doğumdan sonra ilk temas anneyi duygusal anlamda etkileyip sütünün gelmesine daha çabuk vesile olacaktır. Bu anlamda da normal doğumu bir sezaryana kıyasla daha avantajlı görmekteyiz. Bebeğin ilk tene tene teması, ilk anne sütü bizim için çok kıymetli. Ve sonraki süreci de etkileyecek. Güzel duyguları, yoğun duyguların yaşandığı ilk an bu anlamda da normal doğum yapılmalı. " şeklinde konuştu.
Son olarak meslektaşlarının haftasını tebrik eden ebe Çelik, "Varoluştan bu yana sahip olduğumuz ebelik mesleğinin, gönül veren tüm ebelerimizin Ebeler Haftası kutlu olsun." dedi. (İLKHA)