Hastalığın bölgesel yaygınlığına ilişkin bilgi veren Çelik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti
Hepatiti B değişik oranlarda kronikleşerek Siroz ve Karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açtığını ifade eden Çelik erken teşhisin önemine dikkat çekti.
"Kontroller düzenli yapılmalı"
Hepatit B’nin bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Çelik, “Hastalık sadece bireysel değil, halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Düzenli sağlık kontrollerinin yapılması çok önemli. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji polikliniğimizde kronik hepatit B hastalarına tanı ve tedavi hizmeti sunuyoruz. Bunun yanı sıra hastalığın bulaşını engellemek ve hastaları doğru bilgilendirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Hepatit B, sağlıklı bireyler kadar toplum genelinde de ciddi sonuçlara yol açabilecek bir hastalıktır. Bu nedenle düzenli klinik kontroller büyük önem arz etmektedir.” dedi.
"254 milyon kişi Hepatit B enfeksiyonuyla yaşıyor"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerini paylaşarak hastalığın dünya genelindeki yaygınlığına dikkat çeken Çelik, “Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre, dünya genelinde 254 milyon kişi kronik Hepatit B enfeksiyonuyla yaşamaktadır. Her yıl 1,2 milyon yeni enfeksiyon vakası görülmekte ve çoğunluğu siroz ve karaciğer kanseri olmak üzere yaklaşık 1,1 milyon insan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Hepatit B değişik oranlarda kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara neden olmaktadır. Bu nedenle erken teşhis ve düzenli takip büyük önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
"Ortak kullanılan malzemelere dikkat edilmeli"
Hastalığın bulaş yollarına değinen Çelik, “Özellikle ortak kullanılan eşyalar risk oluşturuyor. Hepatit B, kan ve diğer vücut sıvıları yoluyla, cinsel yolla ve anneden bebeğe doğum sırasında ya da sonrasında bulaşabilmektedir. Bunun yanı sıra diş fırçası, tıraş bıçağı, havlu, kaşık, çatal ve oyuncak gibi ortak kullanılan eşyalar da bulaşmada etkili olabilmektedir. Bu nedenle hijyen kurallarına dikkat edilmeli ve kişisel eşyalar paylaşılmamalıdır.” diye konuştu.
"Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye ortalamasının üzerinde"
Hastalığın bölgesel yaygınlığına dikkat çekerek Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirten Çelik, “Dünya genelinde Hepatit B yaygınlığına göre ülkeler düşük, orta ve yüksek riskli olarak sınıflandırılmaktadır. Türkiye, orta risk grubunda yer almaktadır. Ancak yapılan bazı araştırmalar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hastalık prevalansının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bölgemizde hastalığın önlenmesi ve yayılımının engellenmesi için daha fazla farkındalık oluşturulması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
"Aşı, Hepatit B’ye karşı en etkili korunma yöntemidir"
Hastalığa karşı en etkili korunma yönteminin aşı olduğunu belirten Çelik, “Ülkemizde çocukluk çağında ve erişkin dönemde Hepatit B aşısı uygulanmaktadır. Güvenli ve etkili aşılar sayesinde en az 20 yıl, muhtemelen de ömür boyu koruma sağlanmaktadır. Hepatit B enfeksiyonlarının önlenmesi, hastaların tetkik ve tedavilerinin yapılması, risk altında olan nüfuslara ulaşılması ve sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması son derece hayati bir konudur. Bu nedenle Hepatit B tanısı konulmuş bireylerin ailelerinin de taramadan geçirilmesi, hastalığın yayılmasını önlemek için büyük önem taşımaktadır” dedi.
Son olarak Doç. Dr. Çelik, vatandaşların Hepatit B konusunda bilinçli olmalarını ve düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemelerini tavsiye etti. (İLKHA)