Mübarek Ramazan ayıyla beraber hareketliliğin en çok fark edildiği semt pazarlarında etiket fiyatlarındaki artışa tepki gösteren vatandaşlar, pazar esnafını suçlarken tezgahtarlar ise söz konusu fiyat yükselişlerinin kendilerine bağlı olmadığını, halden alış fiyatıyla beraber mazot ve işçilik gibi maliyet giderlerindeki artışın etkili olduğunu savunuyor.
Daha önce belli bir limitteki nakitle haftalık pazar ihtiyacını karşılarken şu an mevcut ekonomik şartlar karşısında alışverişlerini tamamlayamadıklarını dile getiren vatandaşlar, gün be gün yükselişte olan enflasyona ve piyasadaki etiket değişkenliğini kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.
"Ramazan ayında indirim yapacaklarına bindirim yapmışlar"
Ramazan'dan önce pazar fiyatlarının normal olduğunu söyleyen Şeyhmus Çelikova, Ramazan ayının gelmesiyle fiyat artışlarındaki duruma dikkat çeker şu ifadeleri kullandı:
"Pazar fiyatlarından memnun değiliz. Fiyatlar çok pahalı. Hayat pahalı, geçim zor. TL'nin bir değeri de kalmadı artık. Ramazan'dan önce fiyatlar biraz daha düşüktü. Ramazan ayında indirim yapacaklarına bindirim yapmışlar."
Vatandaşta alım gücünün olmadığını söyleyen Emin Yavuz, pazar esnafının fiyatları uygun hale getirmeleri için çağrıda bulunurken emekli maaşının pazar alışverişine dahi yetmediğini söyleyen Mustafa Esmer ise fiyatların yüksek olmasından dolayı eve eli boş gittiğini belirtti.
Tezgahlardaki fiyat artışına dikkat çeken Abdullah Aslan, Ramazan ayının gelmesiyle pazarda meyve ve sebzelerde ciddi oranda zam yapıldığını ifade etti.
"Biz emekliler ölelim mi?"
Aylık aldığı emekli maaşının yetersiz olduğunu ifade eden emekli Zülfikar Orak ise şu ifadeleri kulandı:
"Fiyatlar uçmuş gidiyor. Kimse pazarda alışveriş yapamıyor. Meyve ve sebzeler çok pahalı. 400 lirayla yakın harcamam var ama sadece 4 kiloya yakın alışverişimi yapabildim. 400 Lirayla soğan, patates, biber ve maydanoz alabildim ancak. Biz emekliler ölelim mi? Aylık 14 bin TL alıyorum ama yetmiyor. Evde 5 kişilik nüfusum var bu para nasıl yetsin."
"Nakliye ve işçilik fiyatları pazar fiyatları etkiliyor"
Her sabah farklı bir fiyatla karşılaştıklarını ifade eden pazar esnafı ise ulaşım, yakıt, işçilik, kira gibi giderler karşısında ezik kaldıklarını, etikete yansıttıkları fiyat ile tüketici arasında sıkışıp kaldıklarını dile getirdi.
Sebze ve meyvelerin yüksek olmasının akaryakıt ve nakliye fiyatlarının yüksek olmasından kaynaklandığını belirten pazar esnafından İlhan Akdeniz, "Fiyatlar düşmez. Akaryakıt, nakliye, ve işçilik fiyatları düşerse, ürünlerin fiyatları da düşecek. Bu ürünü üretici yaklaşık 100 gün emek vererek üretiyor. Akaryakıt ve nakliye fiyatları ortada. Üretici kazanmıyor. Gençler alışveriş merkezlerinde 400 liralık sandviçi yemek için sıraya giriyor, bu israf değil mi? Pazar fiyatlarına gelince de yüksek diyorlar." şeklinde konuştu.
"Bir an önce enflasyona dur denmeli"
8 yıldır pazarda esnaflık yaptığını ifade eden Hasan Bayram, "Bir haftaya yakındır artan ürün fiyatlarından memnun değiliz. Halden ürün alamıyoruz. Halden 33 liraya aldığımız domatesi 35 liraya satıyoruz, 47 liraya aldığımız salatalığı 50 liraya veriyoruz. Bu durum hem vatandaş için kötü hem bizim için. Bir an önce enflasyona dur denmeli. Gün oluyor cebinimizden harcıyoruz. Hükümet bu duruma bir el atmalı. 10 liraya domates alığımda zamanlarda burada bir kamyon domates satıyordum. Ucuza aldığımız ürünleri ucuza veriyorduk. Eskiden vatandaş el arabalarını doldura doldura alışverişini yaparken, şimdi sadece 2 poşetle eve dönüyor." ifadelerini kullandı.
Özellikle sebze fiyatlarının Ramazan ayından artışa geçtiğini belirten İbrahim Çelik ise vatandaşların alım gücünün düşük olduğuna dikkat çekti. (İLKHA)